Bir ekonominin iki temel dengesi vardır: İç ekonomik denge, dış ekonomik denge. İç ekonomik denge iki alt dengeden oluşur: Kamu kesimi dengesi (bütçe dengesi), özel kesim dengesi (tasarruf yatırım dengesi.) Dış ekonomik denge kamu kesimi ve özel kesimin dış dünyayla olan ekonomik ilişkilerinin toplam dengesini ifade eder.
Türkiye’de iç ekonomik denge kimi zaman kamu dengesi kimi zaman özel kesim dengesi çoğu zaman da her iki denge açısından açık verir. İç ekonomik denge açığı dış ekonomik denge açığına ve dolayısıyla dışarıdan finansman arayışına yol açar.
Türkiye, dışarıdan finansman bulup bu açıklarını finanse edebildiği sürece büyür, edemeyince de küçülür.
Aşağıdaki iki grafik 1923 yılından 2010 yılına kadar Türkiye’nin ekonomik büyüme oranlarını ve dışticaret açığının GSYH’ya oranlarını (%) gösteriyor.
 Bu iki grafiğe birlikte baktığımız zaman iki veri seti arasındaki ters korelasyon açık bir biçimde görülebiliyor. Yani Türkiye’nin yüksek oranlı büyümesi hemen daima yüksek oranlı dışticaret açığıyla mümkün olmuş, dışticaret açığının kapandığı yıllarda Türkiye ya yeterince büyüyememiş ya da küçülmüştür.
Bu grafikler Türkiye ekonomisinde büyümenin ithalat bağımlısı bir büyüme olduğunu göstermektedir.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.