Borç batağına girmiş aile bütçeleri için mucize bir formül geliştirildi. Bundan böyle mutfak masraflarının yüzde 50’si harcanmış kabul edilecek ve kesinti yapılan kısım gelir yazılacak. Evin hanımı kullandığı her paket temizlik malzemesi için, kasaya bir paket bedeli kadar katkıda bulunacak.
Çocukların okul harçlıklarına ilk yarı yıl için yüzde 3, ikinci yarı yıl için yüzde 3, toplamda yüzde 6,5-7 oranında zam yapılırken; çocukların yüzde 40 artan tost maliyetleri hesaplara dahil edilmeyecek.
Harçlıklarının yüzde 45’i daha sonraki bir ihtiyaç adına, bir nevi sigorta olarak kesilecek. Kesintiler bir fonda toplanacak. Fonun gelirleri kağıt üzerinde onların olacak, ama fonda toplanan para ev sahibine kira ödemesinde kullanılacak.
Bankaya olan kredi kartları borçlarının bir bölümü, yeni krediler alınarak, bir bölümü de temin edilen yeni kredi kartlarıyla kapatılacak, ödenen faiz aile bütçesinin hesabına katılmayarak, faiz dışı bütçe yapılacak.
Finans sıkışıklığına düşülmemesi adına evdeki buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon gibi, kullanıldığında gider oluşturan malzemeler, yarattığı fayda dikkate alınmadan ikinci el pazarda satışa sunulacak. Elde edilen gelirle, borçların faiz ödemesi gerçekleştirilecek.
Kasada toplanan paraların bir bölümü evin beyinin kumar masrafı olarak örtülü bir fonda toplanırken, zaman içinde kat be kat artan bu harcamanın hesabı sorulamayacak.
Yan komşunun aile içi ilişkileri karıştırılarak, oradaki gelirlere ortak olma amacıyla, örtülü ödenekten harcama yapılacak; gerekirse diğer ailenin çocukları sığınmacı olarak kabul edilecek. Türk misafirperverliği nedeniyle sığınan çocukların harçlıklarından kesinti yapılmazken, maliyet hane halkına yüklenecek.
Sonra bir pelli periyotlarda evin bütçesinden sorumlu kişi baba ya da anne salonda toplanarak bütçe gerçekleşmelerini anlatacak. Tanıdık geldi değil mi? Elbette bu mucize formüle bir de isim bulmak gerekiyor.
Onu da işin uzmanına bırakalım. Formülün isim babası da bütçenin ilk yarıda özelleştirme ve akaryakıt başta olmak üzere ÖTV’lerle, ithalattan alınan KDV ile 3,1 milyar TL fazla verdiğini açıklayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olsun. Bu onur (!) ona yakışır.
Not: TESKOMB Başkanı Kadir Akgül, yani eski AKP Milletvekili’nin yaptığı açıklamanın ardından, dernekleri BEYDER’in arkasında saf tutup, konuşan ve ‘o esnafı tanımıyoruz’ diyen Beyoğlu’nun gerçek esnafına teşekkür etmek gerekiyor. Esnafın halen bu milletin taşıyıcı kolonu olduğunu gösterdikleri, esnaf ile vatandaşı karşı karşıya getirmeyi amaçlayan Ali Cengiz oyununu gördükleri ve güce boyun eğmedikleri için…