Arka mahalledeki komşu, iki gün sonra size misafir gelmek istediğini söyler. Ama davete icabet daha zarif olacağı için, çocuğuyla size haber gönderir ve böyle bir niyeti olduğunu duyurur. Siz de ‘buyursunlar’ dersiniz.
Fakat misafir yetinmez… Eve geldiÄŸinde kendisini kimin karşılayacağını, kimin nereye oturacağını öğrenmek ister. Diyelim ki ayıp olmasın diye bilgi verdiniz. Bir adım öteye gider. Ä°kramda nelerin olacağını sorar. Mönüyü yollarsınız, içlerinden bazılarını çıkarır; taleplerini de ilave eder.
Siz ‘ya sabır’ çekedurun, misafir, o akşam konuşulacak konuları, kimin neden bahsedeceğini, hangi fikrini söyleyip, hangisini söylemeyeceğini de belirler. Hatta orada kendisine vereceğiniz, eskilerin tabiriyle Ramazan’a has ‘diş kirası’ da ister. Bunu da kabul ettiyseniz zaten giyeceğiniz kıyafetlerden, zil sesinize kadar her şeye karışır.
Böyle bir misafir karşısında tavrınız ne olur? Normal bir insan, gelmeden o misafirden özür dileyerek müsait olmadıklarını, baÅŸka bir gün teÅŸrif etmelerini ister. Fakat biraz mübalaÄŸa sanatı kullanmış olmakla birlikte, CumhurbaÅŸkanı’nın TÃœSÄ°AD’ın onur konuÄŸu olduÄŸu toplantı neredeyse böyle…
Çünkü iddia o ki, gerek başkanın, gerekse yüksek istişare kurulu başkanının yapacağı konuşmanın metinleri yollanmış; düzeltmeler yapılmış ve son hali verilmiş. Bunun gerçek olmadığına inanmak istiyorum.
Zira gerçekse bu ülkenin ilk 500 firmasının ağırlıklı bölümünü oluşturan patronlar kulübü, bundan sonra çıraklar kulübü olarak anılmalıdır. Evinize gelen misafirin bu tavrını kabul ediyorsanız; ya ödeyemediğiniz krediyi veren bankanın sahibidir; ya elinde sopayla misafirliğe geliyordur ya da derdi sizden hesap sormak veya sizi hizaya sokmaktır.
Üstelik birçoğu borsaya kote şirketlerin patronlarının olduğu ortamda, borsada işlem gören bir banka hakkında, SPK kurallarına rağmen beyanda bulunuyor ve karşılığında SPK soruşturma açacağına, ilgili kuruluşun borsadaki hissesi kapatılıyordur. Bu ortamda bile sesiniz çıkmıyorsa; işadamı diye ortada dolaşmayın.
BirçoÄŸu dolar borçlusu bu iÅŸadamlarının misafirlerini ağırladığı saatlerde, dolar tüm müdahalelere raÄŸmen önlenemez bir yükseliÅŸle artarken, kimse bundan bahsetmiyor; açılım gibi misafirin hoÅŸuna gidecek konulardan söz ediyorsa; bence o derneÄŸin kapısına kilit vurun. ÖdediÄŸiniz aidatlara yazık…
Tüm bu fotoğrafa sessiz kalıyorsanız ya bir açığınız vardır; ya beklentiniz ya da korkunuz. Türk ananesinde misafir hesap sormaz. Muhabbetiyle bulunduğu ortama huzur katar.  Dip not: Ne yiyeceğini de sormaz. Ne demiş atalarımız? Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer.
Fakat bugünkü toplantıdan sonra daha kritik bir soru ortaya çıkıyor? TÃœSÄ°AD’ta kim ev sahibi, kim misafirdi? Ä°ÅŸte demokrasinin ilerisinden (!) net bir fotoÄŸraf… Hayırlı iÅŸler.