Mide Rahatsızlığından Nasıl Kurtulunur?

Yunanistan Başbakanı Papandreu hem Sarkozy ile Merkel’e hem de kendi halkına karşı çok usta bir manevra yaptı.

Karşıda Kalimnos ve Leros adaları. Pek bir şilep trafiği görünmüyor. Komşuda durgunluk mu var ne? Yoksa yılın bu mevsiminde hep böyle mi olur oralar? Gel de şimdi ‘mevsim hareketlerinden arındırılmış şilep trafiği’ verilerini arama! Hoş, olsa ne olacak? Duymayan kaldı mı ki Yunanistan’ın yıllardır durgunlukta olduğunu? İki küçük adadaki şilep trafiğine mi kaldı durgunluğun kanıtı? Komşunun içine düştüğü durum karşısında bu tür satırlar kibarlık sınırlarını zorlayabilir. En iyisi başka bir soru sorayım: Papandreu gerçekten de referanduma gidecekse acaba oralarda yaşayanlar nasıl oy kullanacaklar?

Usta bir manevra 
Yunanistan’ın muhalefet lideri dahil şu sıralarda kimsenin yerinde olmak istemeyeceği Papandreu, kabul etmek gerekir ki çok usta bir manevra yaptı. Hem Sarkozy ile Merkel’e hem de kendi halkına karşı. Siz bu satırları okuduğunuzda, Papandreu’nun Cannes’da Merkel, Sarkozy, Avrupa Merkez Bankası’nın çiçeği burnunda başkanı Draghi, IMF Başkanı ve bazı Avrupa Birliği yetkilileri ile bir araya geleceği çarşamba günkü toplantı sonlanmış olacak.
İlginç bir şekilde ülkesi iflas etmiş bir ülkenin lideri olan Papandreu’nun o toplantıdaki pazarlık gücü arttı. Nasıl artmasın ki? Geçen perşembe günü ‘krize çözüm getirmek üzere’ bilmem kaçıncısı yapılan Euro Bölgesi liderleri toplantısından sonra açıklanan yeni ekonomik pakete piyasalar çok olumlu bir tepki göstermişlerdi. Bu olumlu tepki bir buçuk gün kadar ya sürdü ya sürmedi; cuma öğleden sonra yerini “Yeni paketin ayrıntıları da belli değil” yargısına bırakmaya başladı. Ayrıca paketin başarı şansı üçüncü ülkelerin desteğine de bağlıydı, özellikle de Çin’in. Çin’den gelen haberler ise pek iç açıcı değil gibiydi. Sonuçta cuma gününün ilerleyen saatlerinde borsa endekslerinde Avrupa genelinde bir düşüş yaşandı. Bu düşüş pazartesi günü de sürdü.
Salı günü ise piyasalarda tam bir şok yaşandı. Papandreu’nun pazarlık gücü de böylelikle ortaya çıktı: Papandreu’nun Euro Bölgesi liderlerinin anlaştıkları planın Yunanistan’a ilişkin kısmını referanduma götüreceğini açıklamasıyla birlikte, tüm borsalarda, özellikle de Avrupa borsalarında keskin düşüşler yaşandı. Mesela Almanya’da yüzde 6’ya varan düşüş oldu. O çok korkulan İtalya’da alarm zilleri çaldı. Salı gününün ilk iş saatlerinde piyasada on yıl vadeli Almanya devlet tahvilinin faizi yüzde 1.85 civarında işlem görüyordu. Aynı vadedeki İtalya devlet tahvilinin faizi ise yüzde 6.2’ye yükselmişti. ABD’de ise yüzde 2.5’e varan düşüşler yaşandı. Türkiye’de ikincil piyasada gösterge tahvilin faizi yüzde 10’un biraz üzerine çıktı, borsa düştü. Yükselen piyasa ekonomilerinin çoğunun paraları değer yitirdi.
Cannes’daki toplantıdan sonra hâlâ referanduma gitmek ister mi bilinmez ama Papandreu Cannes’a doğru yola koyulmadan halkına referanduma giderse ne soracağını net biçimde ortaya koydu: “Euroya evet mi hayır mı? Avrupa’ya evet mi hayır mı?” Bundan sonrası Yunanistan halkının bileceği iş.
Papandreu’nun referandum restinden önce yapılan kamuoyu yoklamaları Yunanistan halkının yeni ekonomik pakete karşı olduğunu gösteriyordu. Bakalım bu olumsuz durum, Papandreu’nun net soruları karşısında da sürecek mi? Sürerse tüm dünyanın karışacağı kesin. Kesin olan bir şey daha var: Sürekli olarak midesinden rahatsızlanan ve hastaneye taşınmak zorunda kalan Yunanistan Maliye Bakanı bir nebze olsun rahatlayacak.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir