Merkez Bankası dün ard arda dördüncü gündür döviz piyasalarına ‘doğrudan’ müdahale etti. Aralık ayının son haftasında ‘normal gün-istisnai’ gün diye yepyeni bir kavram ortaya atmıştı MB. Döviz satım ihalelerinde 50 milyon dolarlık satışların yapıldığı günler ‘normal’ sair günler ‘istisnai’ olacaktı. “Hangi günlerin ‘istisnai’ olduğunu da bana bırakın” demişti Sayın Başçı konuşmasında. O gün bugündür istisnai günler normal, normal günler istisna oldu!
“İllâ benim dediğim olacak” diyen MB, önceki gün “Döviz alacak TL’yi piyasaya (en azından 5.75’ten) vermeyeceğim! Bu da faizleri yükseltecek; dövize olan talebi azaltacak, kuru aşağı indirecek, böylelikle de enflasyon üzerindeki ‘kur baskısı’ azalacak (!)” varsayımını yapıyor! Yine “bir taşla, ‘çok’ kuş vurmaya” çalşıyor. Yüksek faizle hem kuru, hem de enflasyonu düşürecek! Her ne kadar artık uygulanmayacak dense de geçmişte ‘başarılı (!)’ olmuş bir strateji bu.
Ancak ortaya yan etkiler çıkıyor. İlk yan etki kamu borçlanma maliyetinde görülecek. Tam da Hazine’nin yüklü itfalarının olduğu ilk çeyrekte bu yan etki ile karşı karşıya kalınacak. MB’nın ‘gayrı resmi’ faiz artışı eninde sonunda bono bileşiklerine yansıyacak gibi görünüyor. Ama bugün, ama üç vakte kadar! Benim beklentim önümüzdeki aylarda yüzde 13.20-13.25 bandının test edilmesi! Buraya gidilirken de Haziran 2009’daki 12.77-12.65 arasındaki ‘gap-boşluk’ da; bu vesile ile; kapacaktır!
İkinci ve bence paha biçilmesi en zor olan ‘yan etki’ Merkez Bankası’nın ‘erozyona uğrayan kredibilitesi’ meselesi. Hani bazı şeyler vardır ‘paha biçilemez – priceless’ dediğimiz. Mesela insanın ilk evi. O bir yuvadır, alınıp satılabilecek bir metadan çok! Ya da 7.5 yaşındaki kızımın, durup dururken ‘seni çok seviyorum babacığım’ demesi gibi. Bir ülkenin merkez bankasının kredibilitesi de bence bu denli paha biçilemez. Nasıl ben kızımın üzwerine titriyor, ona zarar gelmemesini istiyorsam, MB’nın kredibilitesi de aynı özenle korunmalıdır.
Zira, Merkez Bankası’nın kredibilitesi, rezervlerinden çok daha önemlidir. Kredibiliteniz öylesine yüksektir ki, hiç bir rezerv turmadan piyasalara istediğiniz yönü verebilirsiniz. Hadi Fed’i geçtim, alın size Bank of England ya da eskinin Bundesbank’ı…
Bugünlerde yapılan hataların bedeli kredibilite kaybına da patlayacak. Mesele ‘eğitim masrafı’ olarak ya da ‘eğitim ziyatı’ olarak kayda geçilecek boyuttan daha da öteye gidiyor olabilir!