Yeni bir haftaya baÅŸlayacağız ve ÅŸu an saat 03:23. Dow future’ları bu saatte yüzde 1 aÅŸağıda bulunuyor. Hemen ABD’deki finans sayfalarına giriyorum. Obama, alınacak olan borç limiti artırma kararını veto edebilirmiÅŸ. Cumhuriyetçiler kısa vadeli bir borç limiti artırma konusunda israrcı olurken, Obama eÄŸer 2013 sonuna kadar olmazsa kararı veto ederim demiÅŸ. Ben okuduÄŸum haberlerden bunu anladım. Yani yine stresli bir haftaya baÅŸlıyoruz. Geçen haftaki gündem Avrupa borç krizinin çözümü olmuÅŸtu, bu haftanın gündemi de herhalde ABD borç tavanı çözümü olacak. Eninde sonunda anlaÅŸma olacak. Ama bu anlaÅŸma olsa da ardından not düşürme iÅŸlemi gelebilir. Çünkü bu derecelendirme kuruluÅŸları eÄŸer orta vadede bu bütçe açıklarının hangi tasarruf  ve gelir artırıcı tedbirlerle önleneceÄŸini görmezlerse, anlaÅŸma olmasına raÄŸmen not düşürebilirler.
Her neyse… stresli bir haftaya baÅŸlarken, borsamız geçen hafta dünyanın en çok kaybettiren borsası oldu. Halbuki ben de Yunanistan krizi çözülüp de  tam 59.500 seviyesinden yukarı dönüldüğünde, hacimli bir ÅŸekilde yükseliÅŸ baÅŸlayıp endeks 60.500 civarına geldiÄŸinde alım önermiÅŸtim. Sonrasında ise endeks 59.850 civarından kapanış yaptı.
NEDEN?
Merkez Bankası’nın PPK toplantısı sonrasında açıklamaları vardı. Faizler olduÄŸu gibi bırakıldı. Bu zaten bekleniyordu. Ama daha da ilginç ÅŸeyler söyledi.  Merkez Bankası çok ciddi bir ÅŸekilde global kriz bekliyor. Bu yüzden de ileride geniÅŸletici para politikası bile uygulamak zorunda kalınacağından bahsediyor. Buna da itirazım yok. PerÅŸembe günü yapılan açıklamalar sonrasında, Cuma günü ayın Erdem Başçı Denizli’de konuÅŸtu. Bu konuÅŸmada aynen ÅŸunları söyledi;
*Türkiye ile ilgili konuşulan tek risk unsuru cari açık
*Ä°kinci çeyrekte bir önceki çeyreÄŸe göre sıfıra yakın bir büyüme öngörüyoruz, ithalattaki artış durdu, Nisan’dan itibaren enerji dışı ithalat düşmeye baÅŸladı
*İkinci çeyrekte net ihracatın bir önceki çeyreğe göre büyümeye artı katkı yapmasını bekliyoruz
*Türkiye’nin durumu ÅŸu anda iyi, biraz fazla mı iyi diye bakıyoruz
*Hem büyümenin sağlıklı ilerlemesi, hem finansal istikrar açısından Türkiye ekonomisi geçmişle karşılaştırılamayacak kadar iyi
*Türkiye dış şoklara karşı geçmişe göre çok daha dayanıklı
*Haddinden fazla endişelenmeye gerek yok, durumu yakından izliyoruz, çeşitli senaryolara karşı hazırlıklarımız var
*Enflasyon hedeflemesi kesinlikle devam edecek
*2. çeyrekte net ihracatın bir önceki çeyreğe göre büyümeye artı katkı yapmasını bekliyoruz; 3. ve 4. çeyrekte bu katkı artarak devam edebilir
*Enflasyon hedeflemesi aynen yürürlükte, daha fazla araçla enflasyonla mücadele ediyoruz
*Finansal istikrar açısından da TCMB’nin üzerine düşenin azamisini yapmaya çalışıyoruz
*Dün AB liderlerinin aldığı kararlardan sonra kriz bugün o kadar yakın görünmüyor
*Büyüme beklentileri hâlâ artıda ama küresel ekonomide yavaşlama riski 3 ay öncesine göre daha fazla
*Cari açık son çeyrekten itibaren düşmeye baÅŸlayacak. IMF’nin cari açık tahminleri bizim tahminlerimizden daha yüksek biz daha düşük tahmin ediyoruz ama rakam vermiyoruz
Bu konuÅŸmada dikkatinizi çekmiÅŸse, bazı kısımları kırmızıya boyadım. “Enflasyon hedeflemesi kesinlikle devam edecek” deniliyorsa, demek ki enflasyon hedeflemesine ara verilmiÅŸ olduÄŸunu anlıyoruz.
“*Enflasyon hedeflemesi aynen yürürlükte, daha fazla araçla enflasyonla mücadele ediyoruz”  sözünün tam olarak tefsiri nedir?
Cevap vereyim;
“Aslında enflasyon hedeflemesinde faizin kullanıldığını ve en etkin aracın faiz olduÄŸunu  biliyoruz. Fakat Hükümetimizin emri var ve faizleri yükseltmek gibi bir seçenek zaten elimizden alındı. Biz eskidenki gibi ÖZERK falan deÄŸiliz. Bu yüzden daha fazla araçla enflasyonla mücadele ediyoruz.”
***
Nomura bundan yaklaşık iki ay önce bir rapor yazmıştı. Merkez bankası ile yaptıkları görüşme sonrasında Merkez Bankası’nın kurların yükseliÅŸinden rahatsız olduÄŸunu ve bu konuda önlem alacağını belirtmiÅŸti. Merkez Bankası demek ki böyle bir izlenim vermiÅŸti. Fakat kurlar 1.70’lere geldi. Döviz alım ihaleleri devam ediyor. Yani kurların artmasından aslında MB rahatsız deÄŸil.
Faizler kur üzerinde baskı kurmak veya iç talebi kısarak cari açığı azaltmak ve tasarrufları artırmak amacıyla asla kullanılmayacak. Çünkü yasaklandı.
Ama cari açığın da önlenmesi lazım. Cari açığı önlemek için iÅŸtahla uygulamaya konulan munzam karşılıkların artırılması aracından artık vazgeçildi. Çünkü hiçbir iÅŸe yaramadığı görüldü. Ardından BDDK tedbirler almak zorunda kaldı. Çünkü Merkez Bankası’nın elinde baÅŸka araç kalmadı. Ama kredi maliyetlerinin BDDK yoluyla artırılması hemen sonuç verecek bir politika deÄŸil.  O zaman bir baÅŸka yol daha var.
Ekonomi yönetimi büyük bir krizin gelmekte olduÄŸunu söylesin ve  böylelikle vatandaÅŸ tasarruf etmeye yönelsin  ve öyle kredi falan alıp harcamasın. Yani beklentileri kriz söylemiyle yönetelim. Bu arada enflasyon hedeflemesi konusunda zaten vazgeçmiÅŸ görünümü verildiÄŸi için ( aslında açıkça söylenmiyor) kurların yukarı gideceÄŸi de biliniyor.  Daha önceleri kurlar yükselip de 1.70’lere tırmandığında satış yapan yerliler artık satmıyorlar, çünkü yönetenlerimiz “kriz geliyor” diyor. Yabancılar da zaten Merkez Bankasına güvercin diyorlar, yani “enflasyon konusunda hiç bir kaygısı olmayan” anlamına geliyor. MB zaten faizleri bu yıl artırmayacağını açıkça söylüyor ve “baÅŸka araçlarla enflasyonu önlemeye çalışıyoruz” diyor. Bu söyleme herkes gülüp geçiyor.
Ama Merkez Bankası gizli gündemini çok da iyi yönetiyor. Kurların yükselmesine seyirci kalır ve hatta bilinçli olarak kurların yükselmesine neden olacak şüpheli ortamı yaratırsanız ne olur? Yani dolaylı yollarla kurların yükselmesine sebep olursanız, İthalat pahalanır ve ihraç mallarınız ucuzlar. Bu durumda cari açık daralmaya başlar.  Böylelikle yıl sonu geldiğinde, evet enflasyon biraz artmış ve hedefleri aşmış olur ama cari açık daralmış ve böylece bu ekonomik sorundan kurtulmuş olursunuz.
***
Bu yüzden dövizde pozisyon almakta fayda var. Bu gidiÅŸle kurlar daha da artacaktır. Bütün yabancı raporlarda TL’yi sat önerisi var.  Ama  unutmadan söyleyeyim…. Bu hafta büyük olasılıkla MB, günlük döviz alım ihalelerinin miktarını azaltacak ya da sıfırlayacaktır. Bu tür bir durumda, dolarda ve Euro’da hızlı gerileme olabilir. Fakat, bu gerilemeleri alım fırsatı olarak görmek gerekir. 19 Temmuz’da istanbul’da Merkez Bankası ile analistler toplantısı var. Bu toplantıya birçok analist ve özellikle de yabancı kurumların analistleri katılacaktır. Åžu an yabancı kurumlar dövizde pozisyon almış durumdalar ve TL’de long olmak için, Temmuz ayı enflasyonunu görmek ve MB’sını duymak istiyorlar. Ayrıca Merkez Bankası’nın gecelik faiz oranları koridorunu daraltmaya baÅŸlaması da dövizin yükseliÅŸ baskısını hafifletecektir. Ama Faiz koridoru daralmasına raÄŸmen hala kurlar artış trendindeyse, iÅŸte o zaman kurlara satış yönünde müdahale gerekir ki, eÄŸer o noktaya gelmiÅŸsek, dolar 1.80’leri aÅŸmış demektir. Ayrıca satış yoluyla müdahale MB’nın hiç ama hiç baÅŸvurmak istemeyeceÄŸi bir yoldur.
***
Özetlersek, Merkez Bankası bilinçli olarak kurların yukarı gitmesini istiyor.  Bu yüzden ekonomi yönetiminin  kriz söylemleri sıklaÅŸtı. Böylece ihracat artıp, ithalat azalacak ve sayın erdem Başçı’nın dediÄŸi gibi net ihracat büyümeye artı katkı yapacak.  Sonuç olarak cari açık küçülecek. EÄŸer birisi “enflasyondan ne haber” derse, geçici olarak yükselmiÅŸti ama daha fazla araçla enflasyonla mücadele edeceÄŸiz diyecekler.Â
Peki Merkez Bankası yanlış mı yapıyor?
Bence doÄŸru bir kumar oynuyor. EÄŸer “faizlerle oynamayın” emri gelmiÅŸse,  cari açığı azaltmanın en kolay yolu budur. Ama bunun en büyük yan etkisi,  hedeflenenden çok daha yüksek bir enflasyona (en az yüzde 9)  razı olmaktır.
***
Borsa’ya gelince…  Zannedersem birileri bankaların açıklanacak karları ile ilgili olarak önemli bilgiler aldı ki, cuma günü Avrupa ve ABD  uçarken biz düştük. Borsa  bugün dış piyasalardaki strese baÄŸlı olarak 58 bine kadar inebilir. Ortam tekrar kötüleÅŸti.
Bugün saat 12:00’de TRT TURK’de olacağım ve soft bir ekonomi programı olacak. Seans içi yorumu ise çok kısa olmak kaydıyla saat 11:00’de vermeye çalışacağım.