Geçen hafta yapılan enerji zamları Merkez Bankası’nın oyun planını altüst etti. Belli ki bu kadar yüksek oranlı zamlardan haberi yoktu.
Oysa yılın başında, dışarıdan gelecek fazla likiditenin TL’yi deÄŸerlendireceÄŸi ve enflasyonun baz etkisiyle mayıs ayından itibaren düşmeye baÅŸlayacağı varsayımları son zamlarla önemli ölçüde zayıfladı.
Fiyat istikrarını sağlama, cari açığı düşürme, döviz kurunu ayarlama ve ekonomiyi de canlı tutma gibi kendisine verilen çoklu görevleri canla başla yapmaya çalışırken, hükümetin bankayı bilgilendirmeden yaptığı bu davranışın para politikasındaki duruşunu etkilemesi kaçınılmazdı.
Mart ayı enflasyonunu, sürpriz şekilde düşen gıda fiyatlarıyla kurtaran banka, şimdi işin daha da zorlaştığını fark etti. Kredibilitesinin daha da fazla zayıflamasına izin vermemek için enflasyonun tek hanelere çekilmesi gerçeğiyle karşı karşıya kaldı.
TEMEL HEDEF BEKLEYÄ°ÅžLERÄ° BOZMAMAK
Halen yüzde 7’lerde süregiden enflasyon bekleyiÅŸlerini bozmadan bu düzeylerde tutulabilmesi için ise faizlerin belirli bir süre yukarıda oluÅŸmasının ÅŸart olduÄŸu bir kez daha ortaya çıktı.
İşte bu gerçeğin ışığında salı günü Merkez Bankası nın ekonomistlerle yaptığı toplantıda, bankanın iki başkan yardımcısı, para politikasının daha da sıkılaştırılacağı mesajını verdi. Gerek likidite daraltılması gerekse faizlerin koridorun yukarısında oluşmasına izin verilmesi yöntemleriyle sıkılaşmanın belirli bir süre devam edeceğini açıkça dile getirdiler.
Özellikle enerji zamlarının etkisinin reel sektöre sıçramasıyla oluşacak fiyat artışlarını önleme açısından bu duruş değişikliğinin doğru olduğuna inanıyorum.
Merkez Bankası bu yılda da hedeflediği enflasyonu tutturamazsa ileriki yıllarda fiyatları kontrol etme yeteneği giderek zayıflayacak.
Ayrıca son deneyimlerde faizleri düşük tutarak enflasyonu aşağı çekmenin güçlüğü bir kez daha anlaşıldı. Özellikle hükümetin aldığı zam kararlarının böyle bir denklemde yerinin olmadığının anlaşılmasının maliyeti ağır oldu.
Tabii bu tutum değişikliğine siyasilerin nasıl ve ne zaman tepkide bulunacaklarını kimse bilmiyor. Dolayısıyla sıkılaştırmanın süresi konusunda belirsizlik ortada.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.