Memur Mehmet! Hesap Ver…

Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı unvanıyla bütçenin 8 ayda fazla verdiğini açıkladı. Ne kadar güzel, hep birlikte zil takıp oynayalım. Fakat ortada sizce de bir gariplik yok mu? Ne kadar fazla verdik? 231 milyon TL…

Şimdi bu fazlalığı masaya yatıralım. Elbette birkaç boyutuyla… Öncelikle bir önceki ay neden 3,1 milyar TL açık verdik? Bu aşamada hemen akla artan dolar kuru nedeniyle gelir / gider dengesizliğinden oluşan farkın etkileri geliyor. Peki bu kadar büyük açık varken, sekiz ayın toplamında fazla nasıl çıkıyor?

İşte ikinci boyut bu. Enflasyon hedefiniz şaşmış. Döviz, bilhassa dolar beklentilerinizin çok üzerine çıkarak, borçluluk gerçeği üzerinden maliyetlerinizi arttırmış. Enerji fiyatları sadece bizde değil, dünya genelinde artış göstermiş.

İşsizlik sabit yerinde saydığına göre, öyle reel sektör odaklı önemli bir büyüme de yakalanamamış. Zaten büyüme rakamları içindeki imalat sanayiinin durumu bunu doğruluyor. O zaman bütçe nasıl fazla verdi? Bu arada muhteşem katma değerli bir iş yaptık da bizim mi haberimiz yok?

Bunun nedenini Şimşek iki kalemde açıklıyor. Özelleştirme ve vergi gelirlerindeki artış. Gelelim diğer boyuta, yani buranın analizine… Orta vadeli programdaki hedefin iki katı özelleştirme yapıldığı ifade ediliyor. 8 milyar dolarlık özelleştirmeyi dökün ortaya… Yani mal, mülk satmışız.

Diyeceksiniz ki, haksızlık yapma vergi gelirleri de artmış. O zaman onun da dökümüne bakalım. “Bakan, ithalat ve tüketime dayalı olan vergilerdeki güçlü tahsilâtın performansta etkili olduğunu ifade etti. Şimşek, bu dönemde ithalden alınan KDV’nin yüzde 29,6, özel tüketim vergisinin yüzde 24,1, dahilde alınan KDV’nin yüzde 22,4 oranında arttığını açıkladı.”

Yani ne olmuş? Tüketim yoluyla alınan dünyanın en ahlâksız vergisi dolaylı vergilerden yapılan tahsilât ile, ithalat odaklı gelirler bütçeye katkı sağlamış. Yani ne yapmışız? Gelir adaletsizliğine bakmadan cepler hortumlanmış, üretmeden tüketerek kasa dolmuş. Bu mu mucize?

Peki sorular bitti mi? Hayır… Mehmet Şimşek laf cambazlığını bıraksın da şu iki kalemin hesabını versin. Yılbaşından bu yana 8 milyar dolarlık özelleştirme, üzerine temmuz ayında 4,8 milyar dolara ulaşan net hata noksan, yani doğru tabiriyle nereden geldiği belli olmayan para ne olacak? Neticede bu sene ekonomik olarak 13 milyar dolara yakın bir hovardalığımız var demektir.

8 milyar dolarlık satıp savıp yemişiz, legal ya da illegal olduğu konusunda hiçbir fikrimizin olmadığı açıktan da 4,8 milyar doları cebimize koymuşuz. Bu mu sağlıklı ekonomi? Bu mu kayıtdışıyla mücadele edecek ekonomi yönetimi?

Günlük hayatımızdan sağlamasını yapalım. Memursunuz… Maaşınız belli, gideriniz ortada. Evdeki televizyonu, buzdolabını ve eşyaları satıyorsunuz. Üzerine de artı rüşvet midir değil midir kaynağını açıklayamadığınız bir de parayı aile bütçenize sokuyorsunuz.

Sene sonu geldiğinde evdekilere sağlıklı bir bütçe yaptığınızı iddia edebilir misiniz? Önce size evdeki eşyalara ne olduğunu soracaklardır, ardından da fazla paranın nereden geldiğini… Diyelim ki evdekiler sormadı. ‘Para gelsin de nereden gelirse gelsin’ yaklaşımı sergilediler.

Merak etmeyin gün gelir, bu devletin namuslu bir memuru çıkar ve sorar. ‘Gel bakalım birader bu kaynağını açıklayamadığın gelirin ne?’ Bu kişi bazında örnek. Ama ben asil olarak Memur Mehmet’e soruyorum bugün.

Evdeki değerlerimi satıp savdın. Ver hesabını… Yetmedi… Bu kaynağı belirsiz parayı nereden buldun? Beni hangi pisliğin içine sokuyorsun? Hesap ver. Böyle rakamlarla bütçe olmaz. Gerçekleri konuş.

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir