Mehmet UÄŸur Civelek’in bugünkü yazısı
Geride bıraktığımız hafta genelinde, küresel piyasalar nispeten sakin bir görünüm sergiledi. Her yılın son iki haftasında olduğu gibi, gerek fiyat oynaklıkları ve gerek ise işlem hacimleri oldukça düşüktü. Yılsonu bilançolarının mevcut fiyat düzeylerine göre şekillenmesi konusunda genele yayılmış bir uzlaşı var gibiydi. Uzun vadeli ABD tahvil getirilerindeki yükseliş, şimdilik diğer piyasalara yansımadı ve beklentiler üzerindeki etkisi fiyatlanmadı; en geç yeni yılın ikinci haftasında bu durumun değişeceğini veya kalıcı olamayacağını varsaymak isabetli olabilir.
Geride bıraktığımız hafta genelinde ABD cephesinde önemli gelişmeler yaşandı. Yeni vergi tasarısı ve 2018 Bütçesi yasalaştı; borçlanma tavanına ilişkin endişeler ortadan kalktı. Başka bir deyişle 2017 yılı genelinde, iyimser senaryolardaki temel varsayımlar bir anda devre dışı kaldı. Piyasalar şimdilik fiyatlamamış olsa bile, doların değerine ve faizlerine ilişkin beklentiler önemli ölçüde farklılaştı; tahvil getirilerindeki değişim, yaşanacakların öncü sinyali olmaya başladı. Eşanlı olarak, söz konusu ülkenin siyaseten yalnızlaşmaya başlaması ve uzlaşmazlıkların derinleşmesi, jeopolitik endişeleri güçlendirdi.