Beklentileri kısa vadede yönlendirmeye devam ederek ihtiyaçları karşılamaya devam etme tercihi ile orta ve uzun vadeli eğilimlerin uyuşmak yerine çatıştığı bir dönemden geçiyoruz.
Bu durum küresel ölçekte belirsizlik ve kırılganlık algısının güçlenmesine, riskten kaçınma eğiliminin belirleyici olmasına sebep oluyor. Başka bir deyişle 1995 ile 2012 yılları arasındaki dönemin sürdürülebilir olmayan eğilimleri bel veriyor, böyle olmayacağı varsayımına göre yapılan hesaplar tutmuyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Dünya Gazetesi)