Mehmet UÄŸur Civelek’in bugünkü yazısı
Bu haftanın ilk yarısı genelinde yaşadıklarımız, kısa vade açısından önemli sayılabilir; fakat orta vade açısından fazla bir anlam taşımıyor. ABD’nin yaptırım ve tehditler ile tetiklediği spekülatif atağın, geleceğe yönelik beklentiler ve sebep olduğu güvensizlik konusundaki etkilerini ortadan kaldırmaya çalışmak gereklidir. Ancak benzerlerinin tekrar ve tekrar yaşanmaması için ortaya konmuş bir çözüm yoktur.
Türkiye Ekonomisi, etkili ve yetkili kesimlerin abartılı bir şekilde dillendirdiği gibi sapasağlam değildir; karşılanması giderek zorlaşan bağımlılıklar ve ağırlaşmış çok yönlü sorunlar nedeniyle kırılgandır. Eğer durum böyle olmasa idi, ABD’den gelen yaptırım uygulamaları ve tehditler yaşamak zorunda kaldığımız oranda tahripkar ve panik eğilimlerin ortaya çıkmasında belirleyici olamazdı. Zaten dolu olan olumsuzluklar bardağı taşmaz ve eğilimler kontrol dışına çıkarak paniği tetiklemezdi; kayıpları geri alabilmek için bu haftanın ilk yarısında olduğu türden bir seferberliğe ihtiyaç duyulmaz ve giderek kıtlaşan olanakların kullanımı gerekmezdi.