Mehmet UÄŸur Civelek’in bugünkü yazısı
Geride bıraktığımız hafta genelinde finansal piyasalarımızda yaşanan dalgalanmalar, geleceğe yönelik beklentiler açısından pek çok şeyin değişmiş olabileceğini ve alışageldiğimiz yaklaşımlar ile gelişmeleri kontrol altına almanın zorlaştığını düşündürüyor. Zira Türk Lirasının değer kayıplarını nasıl geri alabileceği sorusuna, bu dalgalanmaların öncesinde ve sonrasında verilebilecek yanıtlar büyük ölçüde farklılaştı; Haziran ayının son haftasında şekillenen tasarımlar anlamını yitirmeye başladı. Siyasi İrade cephesinden gelen sakinleştirici söylemlerin görece etkisiz kalmasında, küresel koşullara ilişkin algıların değişmesi ve yabancı yatırımcılardan gelen yoğun satışlar etkili oldu.
Eğer ülkemizde yatırım yapmış yatırımcılar sakin kalabilse, bekleme eğiliminde olmaya devam etse kısa vade açısından sonuç daha farklı olabilirdi! Fakat olmadı, finansal kesim yetkililerinin iyimser hesapları tutmadı; nutuk tutulmasına sebep olan şoklar yaşandı ve gelişmeleri üzüntü ile izlemek dışında pek bir şey yapılamadı! Bu durum, önce enflasyon ve yapısal reformlar şeklinde özetlenen beklenti yönetimine dayalı tasarımı anlamsız hale getirdi; piyasa dostu çözüm sepeti bir anda boşalmaya başladı!