Mehmet UÄŸur Civelek’in bugünkü yazısı
Geride bırakmaya hazırlandığımız yılın bazı makroekonomik verilerine bakarak, en kötünün geride kaldığını ve 2018 senesinin daha olumlu gelişmelere sahne olacağını öne süren söylemler pek gerçekçi görünmüyor. Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın bir önceki yıla göre yüzde 6,5 düzeyine yakın bir oranda artmış olması önemlidir; fakat nasıl gerçekleştiğinin ve sürdürülebilir olup olmadığının sorgulanması da gereklidir.
Bir önceki yılın oluşturduğu düşük baz etkisi, gelecek yılların iç talebini öne çeken teşvikler ve kredi genişlemesini mümkün kılan uygulamalar ile dış koşullar sonuç üzerinde belirleyici olmuştur. Kesinlikle sürdürülebilir değildir. Makroekonomik görünümü tamamlayan diğer veriler olumlu düşünmeye izin vermemektedir; enflasyon nerede ise hedeflenenin iki katına tırmanırken, işsizlik oranındaki gerileme seferberlik çerçevesindeki fedakarlıklara rağmen oldukça sınırlı kalmıştır. Kaynak sıkıntısı büyümeye ve faizler dalgalı şekilde yükselmeye devam etmiş, ekonomideki sorunlar kaçınılmaz olarak ağırlaşmıştır. 2018’ devredilen miras olumlu düşünmeyi zorlaştıran yapıdadır.