Mehmet UÄŸur Civelek’in bugünkü yazısı
Küresel koşullardaki baş döndürücü değişim nedeniyle, geleceğe yönelik varsayımların çatırdadığı ve beklentilerin olumsuzlaştığı bir süreçten geçiyoruz. Bu yılın Ocak ayındaki genel eğilimler ile halen yaşamakta olduklarımız arasındaki fark, sistemik kırılganlığın yıkıcı olabilecek şekilde arttığını düşündürüyor. Bu durumun farkında olanların sayısı hızla artarken, sonuçlarına katlanamayacakları için olumsuz değişimi duraklatmaya çalışanların direnci zayıflıyor. Gelişmeleri olduğundan farklı imiş gibi göstermeye çalışmak, beklentilerin düzelmesini sağlamıyor; uzlaşmazlıkların derinleşmesi ve sorunların hızla ağırlaşması önlenemiyor.
Finansal piyasalardaki yeni bir küresel krizi tetikleyebilecek aşırı kırılgan dengeleri olumsuz yönde etkileyecek tüm olumsuzlukların sahne almaya başladığı dikkat çekiyor. Yaklaşık dört yıldır dolar faizlerindeki yükselişe ilişkin endişeler, en önemli sorun olarak algılanıyor ve mecburen görmezden geliniyordu; fakat Ocak ayının son işgünlerinde yaşanan sert dalgalanmalar, bu şekilde devam edilebilmesinin artık olanaksızlaştığı yönündeki algıları güçlendirdi.