Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankamız’ın yapmış olduğu bir toplantıda tanışmıştım.
Kendisi o sırada henüz siyasete atılmamış, Merill Lynch’in Türkiye ofisini açmıştı. Allah rızası için söyleyeyim, bugüne kadar ne basında ne de sosyal medyada en ufak bir yolsuzluğunu gördük. Ali Babacan, Bülent Arınç ve daha sayabileceğim birçok temiz AKP’li siyasetçilerimizden biri olduğuna dair en ufak bir şüphem yok.
Mali disiplin konusunda ne kadar hassas olduğunu biliyorum. Maliye Bakanı olarak kayıt dışı ekonomi ile elinden geldiğince savaştı. Kayıt dışı ile savaşmak siyaseten zor bir iştir. Bir yandan oy kaybetmek istemezsiniz ama bir yandan da vergi toplayabilmek ve ekonomide etkinliği sağlayabilmek için kayıt dışını önlemek zorundasınızdır. Mehmet Şimşek, Allah var, her zaman oy getirici uygulamalar yerine ekonomi ve insanlarımız için iyi olanı yapmayı tercih etti.
Yanlış uygulamaları olduğunda bu köşede en sert şekilde eleştirdim. Önceki gün yaptığı açıklamalar ekonomi basınında büyük yankı buldu. Birçok haberde AKP’nin MKYK üyesi seçilemediği için zehir zemberek açıklamalar yaptığı anlatıldı. Konunun bu kadar basit olduğunu hiç düşünmüyorum. Üstelik Mehmet Şimşek gibi, devasa bir geliri Amerika’da bırakıp bu ülkede siyasete soyunmuş olmak ciddi bir fedakarlıktır. Eğer bugüne kadar kesesini doldurmaya çalışmış olsaydı mutlaka kokusu çıkardı.
Bugün Gazetesi’ndeki köşe yazımın devamı için TIKLAYINIZ.