Bugün internet medyasına bir haber düştü. Muhtemelen yarın öbür gün de diğer medya organlarında göreceksiniz. Avrupa’daki krizi gözler önüne seren, cesurca yapılmış bir ekonomi haberi…
Hollanda’nın işsizlik durumunu ortaya koyuyor. 16 milyon nüfuslu ülkede işsiz sayısının 600 bine yaklaştığını bağıra bağıra kamuoyuna haykırıyor. Çünkü neden? Onlar çok kötü durumda. Ayrıca haberin içeriğinde istihdam açığının büyüdüğüne de dikkat çekiliyor. Çünkü son ayda 29 bin kişi artmıştı.
Öylesine ballandırarak ve nazire yaparcasına yapılmıştı ki haber, amacı belliydi. Avrupa’nın işsizlikten kıvrandığını, ekonomik olarak kemiklerinin kırıldığını gösteriyordu. İçin için diyordu ki ‘Biz daha iyi durumdayız.’ Haberi geçen ajansa baktığınızda bunun tercümesini yapmanız mümkün oluyordu.
Fakat yağcılık yapmak uğruna bu gelişmeyi kaleme alanlar, küçük bir hesap yapmayı unutmuşlardı. Habere bağlı kalarak Hollanda’nın nüfusuna mukayese ettiğinizde 16 milyonda işsiz 600 bin kişi yüzde 3,75’e denk geliyordu.
Her fırsatta Türkiye’nin işsizlik problem olmadığını dile getirenler ‘Avrupa’ya vuralım da iktidara yaranalım’ derken, bizim rezaletimizi gözler önüne serdiklerinin farkında değildiler…
Kurnazca bir iş yapılmıştı ve nüfusa bölünmüştü. Oysa çalışma potansiyeli sahip nüfus baz alınmalıydı. Ama buradan bakarsanız, TÜİK bazlı verilerle oran bizimle aynı ediyordu.
Türkiye’de çalışmaya müsait nüfusta oran ne? TÜİK’e göre Kasım 2012’de yüzde 9,4. İşsiz sayısı ne? Yine TÜİK’e göre 201 bin kişi artışla 2 milyon 630 bin kişi. Bir bu kadar yine TÜİK’in altını çizdiği ama hesaba katmadığı iş aramaktan vazgeçenleri, ayda 2-3 saat çalıştığı için işsiz sayılmayanları, gizli işsizleri, tarımda çalışan gözükenleri ama esasen işsiz olanları hesaba katmıyorum.
Gerçekliği tamamen tartışmalı resmi işsizliğimize bile baksanız, iş aramaktan vazgeçenleri kattığınızda nüfusa dahi orantılasanız, Türkiye Hollanda’nın felaket işsizliğinin yaklaşık iki katına ulaşıyor.
Fakat burada bir ikiyüzlülüğün altını çizmek gerekiyor. Avrupa çok zor durumda. Bu doğru… Ama oradaki işsizliği haber yapıp yererken, kendinizi dev aynasında görürseniz, bir gün karşınızdakinin lunaparktaki komik aynalar olduğunu görürsünüz.
Merak etmeyin Hollanda bu işin içinden çıkar. Neden biliyor musunuz? Bizler konvoylar halinde Başbakan ve korumaları için araç filosu dizerken, onların Başbakan’ı işe bisiklet ile gidip geliyor?
Neden biliyor musunuz? Hollanda’nın 25 bin süt çiftliği var. Bu çiftliklerin yaklaşık yüzde 32’sinin 70 baştan fazla süt hayvanına sahip olduğunun altı çiziliyor. Yerinde gören uzmanların aktardıkları bilgiye gore son 10 yılda Hollanda’daki süt çiftliği sayısında azalma gözleniyor, ama çiftliklerin sahip olduğu hayvan sayısı artıyor.
Peki siz ne yapıyorsunuz? Büyükbaş hayvanı geçtim, samanı bile ithal ediyorsunuz. İşte bu nedenle onlar sorunları aşarlar ama, bu ülke krize girmemek için borç para peşinde koşar. Medya da uyarma görevini unuttuğundan, kriz olduğu gün ‘Kriz oldu’ diye haber yapar.
Bir de gizli işlilik var sigortasız çalışan işsiz gözüken işli olanlar. Sayısı kaç kimbilir.
Hayvancılıkla ilgili çok güzel teşvikler var, vatandaş faydalanmasını bilmeli, sinopta hayvanlar sigortalı diye bir sürü hibe edilmiş büyükbaş hayvan aç bırakılıp telef edildi, ne vicdansızlık.
Hollandanın ineği meşhur, bizimde terörümüz meşhur, doğal enerji kaynağımız kıt, bunlara çare bulunup terör belasından kurtulduğunda kimse tutamaz bu ülkeyi. Ömrümüz yeter de görürüz inşalah.
ek bilgi: Toplanan inek sütü miktarı, 2012 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 6,8, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,7 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Süt ve Süt Ürünleri Üretimi Aralık 2012 verilerini açıkladı. Buna göre, toplanan inek sütü miktarı 614 bin 276 ton olarak gerçekleşti. Toplanan inek sütü miktarı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 6,8, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,7 arttı.