Maliye Politikası Devreye Giriyor

Para politikası niçin maliye politikasına tercih ediliyor başlıklı yazımda bunun nedeni olarak şu şekilde özetleyebileceğim üç konuya değinmiştim: (1) Maliye politikasında kararı hükümet alıyor ve dolayısıyla fatura hükümete çıkıyor. Oysa para politikasında kararı Merkez Bankası alıyor ve husumet Merkez Bankası’na yöneliyor. (2) Halkın büyük çoğunluğu para politikasının faiz oranları, APİ ve karşılıklar politikası gibi araçlarının ayrıntılarını bilmediği için alınan kararların nereye varacağını bilmiyor. Oysa maliye politikasında örneğin vergileri artırınca hükümete yönelik tepkiler hemen büyüyor. (3) Para politikasında karar alma, uygulama ve sonuca gitme süreleri maliye politikasına göre çok daha kısa ve hızlıdır. (http://www.mahfiegilmez.com/2012/08/para-politikas-nicin-maliye-politikasna.html)
Aynı yazının sonunda şöyle bir cümle vardı: “Önceliği para politikasına vermek ve maliye politikasını da onu destekleyecek biçimde yönlendirmek günümüz ekonomi politikası yaklaşımının temeli haline gelmiş bulunuyor.”
Gerek Merkez Bankası’nın uyguladığı para politikası, gerekse hükümetin izlediği program cari açığı düşürmek suretiyle yumuşak inişi başarmayı hedefliyor. TL’nin geçen yıllara göre değer kaybetmiş olması ithalatı pahalı hale getiriyor ve oldukça etkili oluyor. Bunun sonucu olarak da ithalat ve dolayısıyla cari açık düşüyor.
Türkiye ekonomisinde son dönemde yaşanan iki düşüş olgusu var: (1) Büyüme düşüyor, (2) Cari açık düşüyor. Bu ikisi ithalat nedeniyle birbirine bağlı bulunuyor. Çünkü Türkiye, büyümesi için gerekli hammadde, ara malı ve yatırım malını ithal eden bir ülke. Tüketim malı ithalatı toplamın yüzde 15’i dolayında, kalan yüzde 85 ise bu saydığımız mallardan oluşuyor. Dolayısıyla bunlar pahalı hale gelip yeterince ithal edilemeyince büyüme de düşüyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir