Karayolları Genel Müdürlüğü’nün açıklamasına göre yap-işlet-devret modeliyle yapılan Osmangazi Köprüsünden Hazine garantisinde öngörülen günlük 40 bin araca karşılık ilk 50 günde toplam 941.282 araç geçmiş. İlk 50 günün hesabı şöyle:
Aylar | Gün Sayısı | Araç Sayısı |
Ocak | 30 | 380.814 |
Åžubat | 20 | 288.797 |
Toplam | 50 | 669.611 |
Geçişi Garanti Edilen Araç Sayısı | 40.000/Gün x 50 | 2.000.000 |
Araç Sayısı Açığı | 1.330.389 |
Buna göre eğer ilk 50 günlük performans yıl boyunca devam edecek olursa Hazine’den köprü işleticisine ödenecek tutar oldukça yüksek bir tutar olacak. Sonuçta bütçe gelirleri vatandaşın vergisinden ve (ceza, kira, ecrimisil vb gibi) ödemelerinden kaynaklandığına göre Osmangazi Köprüsünden geçsin geçmesin kişi başına herkesin ödeyeceği bir tutar doğmuş olacak. Yap işlet devret projesiyle yapılan diğer çoğu altyapı tesisi için de benzer bir durum var.
1980’lerin ikinci yarısında Dünya Bankası’nın büyük bir buluş gibi Türkiye’ye getirip pazarladığı Yap – İşlet – Devret projeleri gündeme geldiğinde Hazine yönetimi bu konuya karşı çıkmış, bu garantilerin Türkiye’nin aleyhine çalışacağını öne sürmüş ama bu itirazını dönemin politikacılarına dinletememişti. O dönemde yasal altyapı hazır olmadığı için bu projeler yaygın olarak yaşama geçirilememişti. İlerleyen dönemde yasal altyapı tamamlandı ve Hazinenin satın alma garantisinin yanına bir de finansman garantisi eklendi. Bu konuya o tarihte birçok kişi gibi ben de itiraz etmiştim (http://www.mahfiegilmez.com/2014/04/yap-islet-devret-ve-hazine-garantisi.html). Ama itirazlar bir işe yaramadı ve projeler yaşama geçirildi. Ve işte ilk sonuçlar korktuğumuzun başımıza geldiğini ortaya koyuyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Mahfiegilmez.Com)