Mahfi EÄŸilmez’in bugünkü yazısı
Yanıtlanması Gereken Sorular ve Uygulanacak Analiz Yöntemi
Bir kurum ya da ülkenin bir göstergesinin belirli bir zaman diliminde aynı grupta kabul edilen kurum ya da ülkelerin aynı göstergesine göre olumsuz bir gelişim göstermesine negatif ayrışma, olumlu bir gelişim göstermesine ise pozitif ayrışma diyoruz. Bu deyimler, ekonomi ve finans alanlarında daha çok para birimlerinin Dolar karşısındaki durumunu açıklamak için kullanılıyor.
TL’nin benzer ekonomilerin paralarından negatif olarak ayrıştığını herhangi bir inceleme, derin bir değerlendirme yapmadan gözlemlemek mümkün. Buna karşılık bu konudaki gözlemimizi bilimsel bir temele oturtmak istiyorsak şu soruyu yanıtlamamız gerekiyor: TL gerçekten kalıcı biçimde negatif olarak ayrışıyor mu yoksa bu geçici bir olgu mu? Bu soruya bağlı olarak bir başka soruyu daha yanıtlamamız gerekiyor: Eğer TL’nin negatif ayrışması söz konusuysa bu ayrışma ne boyutta? Eğer böyle bir ayrışmanın varlığına tanık olmuşsak o zaman şu soruyu da yanıtlamamız gerekiyor: TL’nin negatif ayrışmasının nedeni ne?
Bu soruları yanıtlarken Ekonomide Analiz kitabımda anlattığım ‘olay yeri incelemesi benzeri veri analizini’ ve tüme varım ve tümden gelim yöntemlerinin karması olan ‘akıl yürütme yöntemini’ kullanacağım.
Yanıtlamamız Gereken İlk Soru: TL Negatif Olarak Ayrışıyor mu?
Bunu anlayabilmek için en anlamlı karşılaştırmayı Türkiye’nin de aralarında yer aldığı kırılgan beşli diye anılan ülkelerin para birimleriyle yapabiliriz. Başlangıç noktası olarak Bernanke’nin Fed’in tahvil alımlarını yılsonuna doğru tedrici olarak azaltacağı ve sonlandıracağı açıklamasını yaptığı tarih olan 22 Mayıs 2013 tarihini alacağız. Bu tarihten sonra özellikle dış finansman ihtiyacı yüksek olan ekonomilerin para birimlerinin Dolar karşısında sürekli değer kaybettiği bir döneme girildi.