Hafta sonu genel seçim var. Türkiye, tarihinin en ilginç seçimlerinden birisini yaşayacak.
Bu seçim, yalnızca partilerden birisinin seçilmesi veya koalisyon çıkması ya da benzeri sonuçlar yaratacak bir seçim değil. Duruma göre bir partinin tek başına Anayasa değiştirip değiştiremeyeceği, Türkiye’yi başkanlık sistemine götürüp götürmeyeceğinin de seçimi olacak. İşin bu yönünü hukukçulara, siyasal bilimcilere bırakalım ve biz seçim sonrasında görülebilecek çeşitli alternatiflere göre ekonomide ve piyasalarda ortaya çıkabilecek olası sonuçlar üzerinde duralım.
Önce anketlerden çıkan sonuçlara bakarak seçimden çıkabilecek başlıca alternatifleri özetleyelim:
(1) Adalet ve Kalkınma Partisinin tek başına Anayasayı değiştirecek ve Başkanlık sistemine geçebilecek sayıda milletvekili çıkarması (mevcut anketlere göre olasılık dışı görünüyor.)
(2) Adalet ve Kalkınma Partisinin tek başına iktidar olacak ve Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemini referanduma götürecek sayıda milletvekili çıkarması (HDP’nin barajın altında kalmasıyla mümkün olabilecek bu durum mevcut anketlere göre çok güçlü bir olasılık gibi görünmüyor.)
(3) Adalet ve Kalkınma Partisinin tek başına iktidar olması ve Başkanlık sistemini gündemden çıkararak Anayasa değişikliğini diğer partilerle uzlaşma yoluyla hayata geçirmesi (Mevcut anketlere göre olasılığı yüksek görünüyor.)
(4) Hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak sayıda milletvekili çıkaramaması ve Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından koalisyon veya azınlık hükümeti kurulması (Mevcut anketlere göre olasılığı yüksek görünüyor. Ancak seçim kampanyalarındaki açıklamaları ciddiye alırsak Adalet ve Kalkınma Partisi ile koalisyon yapmayı isteyen parti olmadığı anlaşılıyor. Bu durumda Adalet ve Kalkınma Partisinin kuracağı bir azınlık hükümetiyle erken seçime gidilmesi olasılığı söz konusu olabilir.)
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Mahfiegilmez.Com)