Günümüz dünyasında sağ ve sol ayrımı asıl olarak ekonomik yaklaşım farkından doğar.
Ekonomik yaklaşım da temelde üretim araçlarının mülkiyetinin kime ait olacağına ilişkin kabulden yola çıkar. Sağ ekonomik düşünce (buna genelleme yaparak kapitalizm diyelim) üretim araçlarının mülkiyetinin özel kesimin elinde, sol ekonomik düşünce (buna da genelleme yaparak sosyalizm diyelim) üretim araçlarının mülkiyetinin kamu kesiminin elinde olmasını savunur.
Üretim araçlarının mülkiyeti denilince mesele üretimi kimin ve ne amaçla yapacağı sorusuna verilen yanıtların farklılığında ortaya çıkar. Sosyalist yaklaşım, üretim araçlarının kamu kesimi elinde olmasını yani üretimin kamu kesimi eliyle yapılmasını öngörür. Bir başka deyişle üretimi yapacak olan birimler (fabrikalar, tarım işletmeleri, havayolu vb gibi büyük hizmet işletmeleri, büyük satış mağazaları vb) kamu kesimine ait olmalıdır. Özel kesim mülkiyeti ancak kamu kesiminin girmesinin verimli olamayacağı küçük işletmeler (mahalle bakkalı, manav, taksi vb) için geçerlidir. Bu ekonomik düzende, üretim araçlarının mülkiyeti kamu kesiminde olduğu için fiyatları, üretim miktarını kamu kesimi belirler. Bunu yapabilmek için geniş bir planlama örgütüne ihtiyaç duyulur. Nereye ne kadar ve hangi alanda yatırım yapılacağı buradan elde edilecek ürünlerin nerede, ne zaman ve hangi fiyata satılacağını belirlemek bu planlama örgütünün görevi olarak ortaya çıkar.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Mahfiegilmez.Com)