Türkiye’nin ihracatının büyük bölümü Avrupa ülkelerine yapılıyor.
Dolayısıyla ihracat gelirlerinin ağırlığı Euro’da bulunuyor. Benzer bir durum turizm gelirleri için de geçerli. Türkiye’ye gelen turistlerin çoğu turizm paketlerini Euro ile satın aldığı için turizm gelirleri ağırlıklı olarak Euro’ya dayanıyor. Buna karşılık Türkiye’nin ithalat girdileri için ödediği bedeller daha çok Dolar ağırlıklı. Benzer bir durum borçlarda da görülüyor. O halde şöyle bir ifade yanlış olmaz: Türkiye’nin döviz gelirleri ağırlıklı olarak Euro’ya, döviz giderleri ise ağırlıklı olarak Dolara bağlı bulunuyor. Bu durumda Euro’nun Dolara karşı değer kazanması ihracatçının ve dolayısıyla Türkiye’nin lehine, Doların Euro’ya karşı değer kazanması ise ihracatçının ve dolayısıyla Türkiye’nin aleyhine bir gelişme olarak kabul edilmeli.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Mahfiegilmez.Com)