Küresel kriz dolayısıyla gündemi merkez bankalarının yaklaşımları ve para politikası iÅŸgal etti. Bunda krizin çözümünü merkez bankalarının ve para politikasının üstlenmesi önemli rol oynadı. Oysa üzerinde pek durulmamakla birlikte iÅŸin bir de mali yönü var. Â
Küresel krizle birlikte belirli zaman farkları olmasına karşılık 4 büyük merkez bankası da para arzını artırdılar, dolayısıyla bilançolarını büyüttüler. Aşağıdaki tablo Fed, ECB, BOJ ve BOE’nin bilançolarında 2007’den bu yana yaşanan artışları GSYH’larının bir oranı olarak gösteriyor (IMF, ECB, Eurostat; BOJ ve BOE verilerini kullanarak hesapladım.)
Ülke/MB / Bilanço Büyüklüğü / GSYH  | 2007 | 2010 | 2016 |
ABD (Fed) | 6,4 | 16,2 | 24,0 |
Euro Bölgesi (ECB) | 16,0 | 21,0 | 34,1 |
Japonya (BOJ) | 20,9 | 25,7 | 88,7 |
Ä°ngiltere (BOE) | 5,3 | 16,3 | 22,4 |
Dünyanın en büyük 4 merkez bankasının bilançolarındaki bu büyük artışlar küresel para arzının ne kadar arttığının da bir göstergesi kuşkusuz. Bu büyük likidite artışı dünyanın her tarafında varlık fiyatlarının hızla yükselmesine yol açtı. Önümüzdeki dönemde bu aşırı likiditenin bir bölümünü önce Fed, sonra BOE ve ECB ve en sonda da BOJ geri çekmeye başlayacak.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Mahfiegilmez.Com)