Mahfi Eğilmez’in bugünkü yazısı
Davranışsal bilimlerin son yıllarda yaşamımıza kattığı bir yaklaşım var: Gerçek ötesi kavramı (post truth.) Bu deyim, ilk kez Amerikalı oyun yazarı Steve Tesich’in 1992 yılında The Nation Dergisinde yayınlanan bir yorum yazısında kullanıldı, sonradan biraz da anlam genişlemesine uğramış olarak, Ralph Keyes’in 2004 yılında yazdığı Türkçeye Hakikat Sonrası Çağ olarak çevrilen Post Truth Era kitabıyla yaygınlık kazandı.
Gerçek ötesini tercih; kendi inancına veya düşüncesine ya da taraftarlığına uygun görüşleri alıp ötekileri dinlememe olarak tanımlanabilir.
Ralph Keyes kitabında şunu söylüyor; “Beyaz yalan dostu bir çağda yaşıyoruz. Diğerlerini aldatmak bir nevi boş zaman faaliyetine dönüşmüş durumda. Şu konuda ikilemdeyiz: Bir yandan kendi yalanlarımıza bahane bulurken diğer yandan yalancılığın bu kadar yaygın olması karşısında dehşete düşüyoruz.”
Oxford Sözlüğü gerçek ötesi kavramını açıklarken şunu belirtiyor: “Belirli koşullar altında kamuoyu oluşturmada kişisel inançlar ve duygular, objektif gerçeklerden daha etkileyicidir.”