Geçtiğimiz bayram tatilini fırsat bilerek katıldığımız Cebelitarık’ın iki yakasını (Endülüs/İspanya ve Fas) kapsayan yurtdışı turunun son halkasında Marakeş’e gelmiştik.
Marakeş’te şehir turu sırasında gezdiğimiz bir pazarda eşim bir tezgahın üzerinde asılı duran çok renkli Marakeş işi bir şalvarı beğendi. Bana fikrimi sordu ben de beğendiğimi söyledim. O sırada satıcı bize bakınca eşim sordu: “Bu ne kadar?” satıcı: “Siz ne kadar verirsiniz?” diye karşı bir soru sordu. Eşim şaşırdı, bir süre sessiz kaldı. Alışmadığı bir cevap – soruydu bu. Sonra toparlandı ve şöyle dedi: “Satıcı sizsiniz siz bir fiyat söyleyeceksiniz, ben de fiyatı uygunsa alacağım” dedi. Satıcı da, “Alıcı sizsiniz, siz bir fiyat söyleyin ben de satıp satmamaya karar vereyim” dedi. Eşim; “O zaman size hayırlı işler, fiyatı belli olmayan bir malı alacak halim yok” dedi ve yürüdü. Satıcı arkasından bağırdı: “Konuşup, anlaşırdık” dedi ama eşim aldırmadı uzaklaşıp gittik. Böylece satışa konulan bir malın fiyatı belirlenemediği için alış veriş gerçekleşmedi.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Mahfiegilmez.Com)