Mahfi EÄŸilmez’in bugünkü yazısı
1970’lerde Fiyat belirlemek serbest değildi. Fiyat artırmak isteyenler çeşitli bakanlık temsilcilerinden oluşan Fiyat Tespit Komitesi adlı bir komiteye başvurup oradan onay almak zorundaydı. O dönemde bu izinleri almadan fiyat artıranlarla kolluk kuvvetleri uğraşırdı. Faizler de serbest değildi. Merkez Bankası belirlerdi faizlerin tavanını. Bankalar faizle sağlayamadıkları rekabeti çeşitli ikramiye çekilişleriyle sağlamaya çalışırlardı.
Bunların çoğu dönemin koşullarından kaynaklanan düzenlemelerdi. Döviz kurlarının belirlenmesi sabit kur yöntemiyle yapılırdı. Ayrıca kambiyo denetimi vardı. Kimse istediği dövizi alıp satamaz, bankalarda döviz hesabı açamazdı. Sermaye hareketleri serbest değildi.
1980’lerde Türkiye önce fiyatların belirlenmesini piyasaya bıraktı sonra faizlerin piyasada belirlenmesine ve sabit kur rejiminden esnek kur rejimine geçti. Ardından ekonomi politikasında ağırlık yavaş yavaş maliye politikasından para politikasına doğru kaydı.
Son dönemlerde Türkiye’de ekonomi politikası alanında ilginç gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmeler aslında ekonomi politikası alanında mı değil mi o da tartışmalı ama sanırım en yakın olduğu yer orası. Mesela bunlardan birisi enflasyonla mücadelede fiyat denetlemelerine girişilmesi. Geçmişte de yapıldığı için ilginç bir yanı yok diye düşünülebilirse de ilginçliği bu denetimlerin piyasa mekanizması ve fiyatların serbestçe belirlendiği bir ortamda yapılıyor olmasında yatıyor. Yani bir yanda piyasa sistemi var gibi ama öte yandan da yok gibi. İşin ilginçliği burada.
Bir başka ilginçlik faizler alanında yaşanıyor. Faizler, 1980’lerin sonundan beri piyasada serbestçe belirleniyor. Merkez Bankası, piyasa ekonomisi sistemini benimsemiş ülkelerde olduğu gibi para politikası aracılığıyla faizlere ayar veriyor. Enflasyon yükseldikçe kendi borç verme faizini yükselterek bankaların faizlerini yönlendirmeye çalışıyor. Ne var ki dış finansmana aşırı bağımlı her ekonomide olduğu gibi Türkiye’de riskler arttıkça kur yükseldiği, ithal girdi fiyatları ve dolayısıyla üretim maliyetleri arttığı için enflasyon yükseliyor. Doğal olarak enflasyon yükseldikçe bankalar mevduat müşterisini kaybetmemek için faizlerini artırmak zorunda kalıyor.