Medya PKK’nın haince ve aptalca Şemdinli-Çukurca saldırısı ile meşgulken, çok uluslu enerji şirketleri Kuzey Irak’ta petrol lisanslarını kapıyor. Exxon, Chevron, Total, Gulf Keystone ve bazı kaynaklara göre Gazprom Bağdat’ın ambargosuna karşın Erbil’le anlaşma imzaladılar.
Türkiye tarihinin en büyük kumarında masaya oturdu. Bu petroller ya Türkiye üzerinden Akdeniz ve AB’ye akacak, ya da başka yoldan. Doğu Akdeniz’de ise İsrail, Rusya ve Kıbrıs Rumları için var olduğu iddia edilen doğal gaz zenginliklerinden nemalanmanın en kolay yolu, Türkiye’ye boru hattı döşemek. Bir anlamda, bölgesel rakiplerimizin çoğalmasının bir nedeni bu. İkincisi, artık Suriye ve Irak’ta iç siyaset denkleminin parçası olarak görülmemiz.
PKK niye 20 yıldır terk ettiği toprak elde etme stratejisine döndü? Niye şimdi döndü? Basında bir çok nedenden bahsediliyor, ben size çok daha basit bir açıklama vereyim. PKK’nın Şemdinli ve Çukurca saldırılarının her hangi bir stratejik hedefi yok. Esat, Tahran rejimi ve belki de Rusya tarafından Türkiye’yi cezalandırıp Irak ve Suriye’de defansa çekilmeye zorlamak için maşa olarak kullanılıyor.
PKK bir santim bile toprak ele geçiremez, geçirse de tutamaz, ama mesele bu değil. İç siyaset açısından, terör artık İran ve Suriye üzerinden ve 12 ay boyunca vuracak, bunun getireceği siyasi ve ekonomik depremlere hazır olalım. Dahası, Türkiye artık Esat karşıtlığı ve Irak’ta mezhep ve etnik çatışmada Kürt ve Türkmenlere verdiği destekle iç siyasetin parçası haline geldi. Bu durum Suriye’yi kaybemekte olan İran ve Rusya’nın hiç işine gelmiyor. AKP’yi sıkça eleştirdiğim malum, ama bir bölge ülkesi açısından, Türkiye ile dostluğun getireceği nimetler Rusya ve İran’a nazaran misliyle fazladır. Suriye’de Esat, Irak’ta Maliki’nin devrilmesi, ya da Kürtler’in Türkmenleri ve Kerkük’ü de alarak bağımsızlık ilan etmesi halinde, Türkiye bölgenin en güçlü ve zengin ülkesi olacak.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.