ABD’de yapılan araştırma 1973’teki kürtaj serbestleştirme kararının suç oranlarının düşmesinde etkili olduğunu gösterdi.
Bu günlerde memlekette kürtaj tartışılıyor. Tartışma başlayalı bir 10 gün filan oldu. Her an her yerde konu gündemde amma velakin incir çekirdekleri hala boş duruyor. Şimdi siz yarın Türkiye’de kürtajı yasaklayan yeni düzenleme yapıldığında, bunun hayatlarımızı somut olarak nasıl etkileyeceğine dair bir kanaat sahibi oldunuz mu? Ben daha olmadım. Kürtajın bir doğum kontrol aracı olarak kullanılmasından rahatsız olabilirsiniz. Ya da kadınların kendi bedenleri ile ilgili kararları kendi başlarına alma haklarını daha öncelikli bulabilirsiniz. Ama her durumda, kürtaj yasağı ya da kürtaj serbestleştirmesinin, hepimiz için, önceden planlanan ya da planlanmayan, ne tür ölçülebilir sonuçları olabileceğini bilmekte yarar yok mu? Var. İktisat literatüründe, her tür kamu müdahalesi girişiminin etkileri konusunda etki analizi çalışmaları yapılıyor. Bu çerçevede, bir kamu müdahalesi aracı olan kürtaj yasağı ya da serbestleştirmesi için de yapılmış etki analizi çalışmaları var. Bu çalışmalara göre, kürtaj serbestleştirmesi, ülkede suç oranının düşmesine katkıda bulunuyor. Gelin bakın nasıl oluyor?
Etki analizleri ABD ve Orta Avrupa ile İskandinav ülkelerine ilişkin. Memleketteki son tartışma da, bir etki analizine değil, hisli değerlendirmelere dayanıyor. ABD’nin ilk kürtaj yasağı kararı, 1828’de, New York eyaletinde alındı. O vakte kadar kürtaj yasak değildi. 20. yüzyılın başından itibaren, tüm ülkede, kürtaj yasaklandı. 1960’ta tekrar tartışılmaya başlandı. 1970’ler geldiğinde beş eyalette, New York, California, Washington, Alaska ve Hawaii’de kürtaj serbestleştirilmişti. Amerikan Yüksek Mahkemesi 1973’te aldığı tarihi bir kararla, kürtaj serbestleştirmesini ülke çapına yaygınlaştırdı. Yüksek Mahkeme’nin çoğunluk görüşüne göre, kürtaj kararı, çocuğa bakacak olan anne adayının vermesi gereken kişisel bir karardı. Herkes elbette aynı kanaatte olmak zorunda değil. Mesela, Nikolay Çavuşesku, 1966’da Romanya’da iktidara geldiğinde “Cenin kamunun malıdır, anne adayına ne oluyor?” deyip kürtajı doğrudan yasaklamıştı. Sağ olsaydı, Sevgili Sağlık Bakanı’mızın “Gerekirse o çocukları biz alıp büyütürüz” lafını pek severdi. Yeni sosyalist nesil, çok çocuktan çıkar diye düşünüyordu.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.