Seçim tarihi aşağı yukarı kesinleşmiş gibi duruyor.
1 Kasım 2015’te bu ülkenin insanları bir seçime daha gidecek. Bu aşamadan sonra artık AKP’nin bütün oyun planı seçimden tek parti çıkmak üzerine kurgulanmış olacak. Bu süreçte büyük bir olasılıkla önceki seçim atmosferinden çok daha sert bir atmosfer oluşacağını tahmin etmek zor değil.
Seçim sürecinde ekonominin gidişatı nasıl olacak? 1 Kasım’da sandık geldiğinde nasıl bir ekonomik ortamda halk oy kullanacak? Son bir haftada dövizde olanları ekonomiyle ilgilensin ya da ilgilenmesin, sağır sultan bile duydu. Dövizde çok yüksek dalgalar oluştu. Doların 2.80’den 3’e seyahati sadece 10 güne sığdı. Bir günde 8-10 kuruş artış ve düşüşler yaşandı. İnsanlar neye uğradıklarını şaşırdı.
İncelediğim birçok ekonomik kriz bana şunları öğretti. Her ülkede olduğu gibi döviz kurlarındaki yüksek dalgalar geleceğe ilişkin olarak insanların duyduğu güven duygusunu yerle bir eder. Bu tür zamanlarda herkes parasını kafese koyar. Harcamalar bıçak gibi kesilir. İş dünyası satışlarda keskin düşüşler görür. Bu durum, nakit girişlerini çok ciddi anlamda olumsuz etkiler. İşletmelerin bozulan nakit dengeleri, ödemelerin aksamasına neden olur. Çalışanlara maaşlar geç ödenmeye başlar. Ücretli olanlar, işlerine son verileceği korkusuyla, harcamalarını daha fazla kısar. Bu durum nakit döngüsünü daha fazla daraltırken hem işsizliği hem de şirket iflaslarını artırır. Tabii ki dolar borcu yüksek olan ve üstüne üstlük ihracat imkanları kısıtlanmış olan firmalar, hızla tasarrufa gitmeye başlar. Sonuç ekonomik büyümenin dibe vurması, üretimin keskin bir şekilde düşmesidir.
Bugün Gazetesi’ndeki köşe yazımın devamı için TIKLAYINIZ.