Kriz Geriyor

Bu sabah apartmandan çıkarken orta katta ev sahibi Cemaat’in saygıdeğer üyesi ve KOBİ patronu Şekip Usanmaz’a “Günaydın, nasılsınız?” diye sormak gafletinde bulundum. Gırtlağımdan kavradı beni kafamı duvara vurarak: “Ne demek istiyorsun?  İyiyim!  Şirket de iyi, döviz açığımız filan da yok.  Hele kriz hiç yok” diye üstüme tükürüp gitti.

Otobüsde giderken canım sıkıldı sohbet olsun diye şoföre “Bugün trafik biraz tenha, çabuk varacağız galiba?” demek gafletinde bulundum. “Nasıl yani? Kriz başladı mı demek istiyorsun? Seni bozguncu”, diyerek üstüme atladı. Yerde hayalarıma ve kabalarıma vururken, mini etekli bir kız da “Pis kriz tüccarı, şimdi MiSafir AVM’den geldim, kriz filan hiç bir şey yok” diye yüzüme biber gazı sıkıyordu.  Dört tane uzun saçlı küpeli oğlan hemen koşup geldi, omuzlarımdan kavrayıp iki koltuk arasında “planking” pozisyonuna koydular beni. Cep telefonları ile fotoğrafımı çekerken biri de üstüme tırmanıp Tim Tebow pozu aldı.   (Bakın fotoğrafa, facebook’da yeni trend.)

Kendimi ofise zor attım, malum Noel, bizimle işyapan kan emici akbabalar barsak kurtları ve Taliban-CIA ortaklığı şirketler tatilde. Patron’un keyfi yerindeydi, biraz makat yalayayım dedim:  “Patroncuğum, ne güzel değil mi? Ortalık sakinleşti,  işler azaldı, biraz nefes aldık”. Uggh botlarıyla kafama basarak:  “Hep sizin yüzünüzden pis bozguncular. Kriz diye diye  bizi bu hale getirdiniz.  Ama beni etkilemez, benim 400 milyon dolar açık pozisyonum yok“ diyerek bir de  o haşat etti.  Evde hayat arkadaşıma “Aşkım, seni bugün biraz durgun gördüm” deyince başıma gelenleri size anlatmak istemem, bu yazıyı geceyi geçireceğim koltuktan yazıyorum.

Krize düşmeyecek kadar cesur, sağlam, iyi yönetilen ve ihtiyatlı bir toplum için bu kriz konusunda biraz fazla hassas değilmiyiz? Küçük erkeklik organını saklamak için devasa Hummer Jip’e binmek değil mi bu yaptığımız?  Erkekliğinden şüphelenen delikanlının yaptığı gibi her fırsatta toplarımızı okşayarak bir şeyler mi ispat etmeye çalışıyoruz acaba?

Eğer kriz yok sa, neden ekonominin üstadları, duayenleri, ağababaları, köşebaşı tutanları hergün “kriz yok” diye yazıyor? Nasıl kriz olmayacağını ballandıra ballandıra anlatıyor?  Çünkü bal gibi kriz var, ve bizim gibi “Bakın, geliyor, aha işte orda! Köşe başında, elinde de bir kutu vazelin var, sana pis pis bakıyor” diyenleri kriz tellalı ilan etmek de sorunu çözmeyecek. Elçiyi kazığa oturtmak anlık bir tatmin sağlar, ama Avrupa’dan oturak noktamıza doğru hızla gelen çifte balistik interkontinental kazığı çıkartmaya yardımcı olmaz.

Yazının devamı için BURAYI ziyaret ediniz.