Çetin Ünsalan – Konuşulmayan tehlike: Ekmek

Türkiye Avrupa Birliği ile para pazarlığı yapa dursun, tartışmalar da devam etsin. Şu kadar gelecekti; gelmedi. Biz bu kadar yatırım yaptık; elinizi taşın altına koyun. Tartışma bitmez… İnsan bedeninin para ile alınıp satıldığı, karşılığında imtiyazların istendiği gibi bir fotoğrafın ortasında bakalım yaşananlara…

 

Sanki bütün bu tartışmaları yapanların, o göç eden insanların ülkesinin karışmasında etkisi yokmuş gibi yapalım. Sadece çıkarlarımızı düşünelim; nasıl bir çıkarsa? Neresinden bakarsanız bakın, pazarlığın adına ne derseniz deyin, iğrenç bir fotoğraf var ortada.

 

Tüm bunlardan arınalım ve meseleyi de bundan mı ibaret tutalım? Ne yazık ki bu mümkün değil. Çünkü ortaya çıkan bazı veriler, önümüzdeki süreçte çok daha büyük bir problem yaşanacağının, ülkemiz içinde sıkıntının büyüyeceğinin sinyallerini veriyor.

 

O sinyal ise tek bir kelimeyle özetleniyor: Ekmek… Hem Türkiye’ye sığınmak zorunda kalanlar adına, hem de Türk insanı adına önümüzdeki sürecin en önemli huzursuzluk başlığını bu kelime oluşturacak.

 

Bunun ipuçlarını TÜİK tarafından 2016 Mart ayı başında açıklanan ‘Tarımsal İşletme İşgücü Yapısı 2015’ raporunda görüyoruz.  “Tarımsal işletmelerde 2015 yılında mevsimlik tarım işçilerinin günlük ücretleri bir önceki yıla göre yüzde 8,9 artarak 52 TL, sürekli tarım işçilerinin aylık ücretleri ise yüzde 19,3 artarak bin 532 TL oldu.”

 

Buraya kadar tamam; ortalama ücretlendirme bu şekilde oluştu. Fakat en çok artan illeri dikkate aldığınızda, öne çıkan bir il, mülteci sorunuyla birlikte doğan ekmek problemini gündeme getiriyor. Nedir o veri?

 

“Tarımsal işletmelerde mevsimlik tarım işçilerine yapılan en yüksek günlük ücret ödemesi kadın işçiler için 63 TL ile Ordu, erkek işçiler için ise 83 TL ile Konya ilinde gerçekleşti. En düşük ücret ise, kadın işçiler için 31 TL, erkek işçiler için 40 TL ile Hatay ilinde oldu.”

 

Yani kadın işçiler de, erkek işçiler de Hatay’da en yüksek illerin yarısı kadar fiyata çalışıyorlar. Bu resim bize, bölgede Suriyeliler’in ağırlıklı olarak tercih edildiğini gösteriyor. Bir taraftan sömürülen mülteciler, öte taraftan işsiz bırakılan Türkler…

 

Önümüzdeki günlerde, eve ekmek götürmenin daha da zorlaştığı ortamda aralarında sıkıntılı olaylar yaşanması şaşırtıcı olmaz. Esasen tarım sektörü üzerinden ortaya çıkan bu netlik, diğer sektörlere baktığınızda da kendisini belirgin bir biçimde hissettiriyor.

 

Dünya ve Türkiye’deki ekonomik gelişmeler dikkate alındığında, daha da artacağı gözüken ve sorun olarak büyüyeceği kesin olan işsizlik probleminin, asgari ücretin artmasıyla birlikte yükselen maliyetler doğrultusunda okunması şart.

 

Bugün sektör ortalamalarında kısmi payını sürekli arttıran mülteciler, önümüzdeki süreçte daha çok gündeme gelecektir. Ekmek başlıklı bu fotoğraf ise, Türkiye’de asayişe, iş barışına ve iç barışa yönelik bir tehdit olarak belirmeye başladı. Bence konu MGK’ya gidecek kadar önemli ve yetkililerin de şimdiden meseleye el koyması gerekiyor. Benden söylemesi…

 

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir