KonuÅŸan ekonomi!
KonuÅŸtu mu?
Kim?
Yellen…
Konuştu, konuştu…
Ne dedi?
Ham, hum ÅŸarolop!
Dolar zıpladı, faiz hopladı, borsa ufki…
Ne olacak bundan sonra?
Draghi konuÅŸacak
Daha sonra?
Her halde Başçı…
Bu süreçte biz en doğru ne yapabiliriz?
Görsel ve basılı medyayı ve ilgili, bilgili ekonomistlerimizle, gene ilgili bakanlarımızın bu konularda ki konuşmalarını dinlemek!
Yellen böyle dedi ama aslında şunu kastetti…
Draghi ne derse desin faizleri artırmalıydı…
Başçı sembolikte olsa 25 puan daha faiz indirecektir!
Bu kadar konuşmayla ekonomi yürür mü derseniz?
Elbette hayır!
Şimdi de güçlü ekonomimizde müstakbel başbakan konuşarak belli oldu ve dolar gene hoş geldin zıplaması yapı verdi.
Sonrasında ise kabine ve ekonomiden sorumlu bakanları konuşmaya başlayacağız.
İşte o zamanda, hoş geldin faizleri zıplayacaktır!
Dedik ya, ‘’konuşkan ya da konuşan ekonomi’’ böyle oluyor işte.
Dilin kemiği de olmayınca, ekranlar da, sabahtan akşama, konuş konuşabildiğin kadarıyla ama bu kadar konuşmaların içinde,  hiç birimiz gerçek ekonomik değerleri, duymayız, görmeyiz, işitmeyiz elbette.
Hani atalarımız boşuna dememişler;
‘’Zenginin parası züğürdün çenesini yorar’’ ya da ‘’ Lafla peynir gemisi yürümez’’ diye…
Biz ve bize benzer ekonomilerin gemisi ise sessiz, sedasız yapılan zamlarla vede ek ve yüksek vergilerle yürür. En büyük vergi ise mevduatta verilen reel negatif faizdir.
Bu bir nevi banka farelerinin anaparayı kemirmesine benzer.
İşte bu nedenledir ki mevduatın olduğu yere kediler sokulmaz ve asla da giremez!