Türkiye’de bir yandan ara malı üretiminde ithalatı azaltıcı rekabetçi yerli üretime ihtiyacımız var. Bir yandan da üretimde katma deÄŸeri yüksek ürünlere yönelmemiz gerekiyor. Bu açıdan ekonomimizin kılcal damarları KOBİ’lerin iÅŸ süreçlerini ve iÅŸ profillerini deÄŸiÅŸtirerek katkılarını artırmalarının zamanının geldiÄŸi sonucuna varıyoruz. Bunun için KOBİ’lere doÄŸru pencereden bakarak onları geliÅŸtirerek, katkılarını artırabilmeliyiz.
Türkiye’de Küçük ve Orta Boy İşletmeler KOBİ söylemi bazı gazeteci dostlarımızın ve bazı bilim adamlarının Anadolu’nun bazı illerinde Alman Konrad Adenauer destekleriyle toplantılar yapmalarıyla gündeme geldi. İlk toplantı 15 AÄŸustos 1986 günü EskiÅŸehir’de yapıldıktan sonra diÄŸer illerde devam etti. İşte, küçük ve orta boy iÅŸletmelerle ilgili KOBİ deyimi ilk kez bu bilim adamları ve gazetecilerin yazılarıyla topluma bu toplantılar döneminde duyuruldu. Ve baÅŸlangıçta çok iyi de anlaşılmadı. KOBİ/BOBİ benzetmeleriyle o dönemde yer yer alay konusu bile oldu…
1990’lı yıllarda KOBİ deyimi daha iyi anlaşılmaya baÅŸlandı. Üretim içerisinde, ara malı üretiminin önemi üzerinde durulmaya baÅŸlandı. KOBİ tanımı üzerine öneriler gündeme geldi. Kamunun bu konuya eÄŸilmesi ve KOBİ’lerin desteklenmesinin önemi üzerine görüşler ortaya konuldu. Meclis’teki partilerin katılımıyla KOBİ komisyonu oluÅŸturuldu. KOBİ’lerin bağımsız destekleri için KOSGEB kuruldu.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.