BildiÄŸimiz ÅŸekliyle
Katma DeÄŸer Vergisi
Özel Tüketim Vergisi olarak yaşamımıza girdi
Mucidi ise rahmetli Özal…
Amaç ne kadar da masumdu hatırlayalım;
Aynen batı ekonomik modeli gibi tüketici, özelliklede ücretli kesimin harcamaları ile piyasaları kayıtlı hale getirmek vergi kaçağını önlemekti!
Ücretlilerde bu durumdan mustarip olmasın diye alışveriş fiş ve faturalarını toplayıp, bir forma doldurup KDV ödemelerini bir sonraki ay kurumlarından geri alıyorlardı!
Sistem oturunca başlandı kıyısından köşesinden tırtıklamaya
Tekel ürünleri muaf tutulmakla başlandı arkası peşi sıra geldi
En son bu iktidar tarafından tümden kaldırıldı
Sözüm ona maaşlarının bilmem kaçta kaçı her ay fark olarak yatırılmaya dönüştü
Tıpkı seyyanen zam yapmak gibi
Bununla da yetinilmedi bu seferde sözde lüks özde medeni ve gelişmiş ülkelerde sıradan ve zorunlu kullanım araçları lüks kabul edilip ÖTV uygulamaya sokuldu…
Baktılar ki bu gidiş iyi gidiş bu seferde oranlarını artırma kolaylığına giriştiler…
Sonuç;
KDV oldu
Kudurtan Delirten Vergisi
ÖTV ise
Ömür Tüketen vergisi
Kırk katır mı?
Kırk satır mı?
Seç beğen al…
Eli kulağında, ÅŸimdide nur topu gibi bir OVP’miz olacak, sezaryenle eylül başı doÄŸumu kararlaÅŸtırıldı!
Hele bir doÄŸusun, orta vade dertlerimizi mi çözer yoksa uzun vade çok daha mı periÅŸan eder bekleyip göreceÄŸiz…
Sözün özü;
İki seçim arası muhalefet kapılarında iktidarı şikayetle avunan ve önüne sandık gelince, gene iktidara gözü kapalı oy veren toplumlar, içinde bulundukları siyasi bataktan ne kendilerini nede ülkelerini çıkaramazlar…