Ücretliler de bu ekonomik sarsıntıda ayakta kalabilmek için destek istemişler ama ekonomik kurtuluş savaşı veriliyor denip, ağızları kapatmışlardı!
Her türlü ekonomik cepheden sorumlu ve ekonominin başkomutanı konumunda ki bakanımız, cephede ki başarılarımızdan bahsetti.
Özellikle açıklamalarında, iki şey dikkat çekicidir
Birincisi, piyasalar zamları(!) dolar 8,5 TL ye kadar çıkacak diye aşırı şekilde yukarı taşımışlar.
Dolar 5,5lerinde altına geldiği halde bu zamlarını indirmemişler!
Üreticiler bu fiyatları revize ederlerse, piyasalar daha da canlanacak ve ilerisi için çok daha güzel sürprizler açıklanabilecekmiş…
İkincisi ise dış sermayenin ülkemize karşı bakış açısı değişmiş ve bize olan güvenleri artmış, hali ile hazine son borçlanmasına, dışarıdan üç katı teklif gelmiş!
Bir KDV, ÖTV kararı alınıyor, bir gün önce o ürünü alan bin pişman, bir gün sonra alan abat olmuş keyfine diyecek yok.
İnsanın aklına bin bir türlü şey geliyor…
Hele birde her kriz bir fırsattır yağma Hasan’ın böreği gibi söylemler hafızalarda canlanınca, hali ile insanın kafası karışıp, allak bullak oluyor!
Gelelim kendi düşüncemize;
Madem fiyatlar çok yukarı çıkarıldı,  bu mallar satılıyor mu?
Ya da bunu alacak güçte tüketici var mı?
Bu fiyatlar eğer doğru ise ya satıcının tuzu kuru ya da aklını yemiş olmalı değil mi?
Diğer yandan çok kolay borçlandık ve üç katı dış talep oluştu deniyor da, bu arz edilen kağıtları alanlar, babasının hayrına mı, yoksa döviz bazında yüzde 7-8 ve şu anda Brezilya ile atbaşı verilen faiz oranlarına mı teveccüh göstermişler?
Elbette bu mealde ve özelliklede bankalar kurulunun, yeni açıkladığı borçlarla ilgili alacağı ek önlemler de çok dikkat çekici!
Borç öteleme ve yapılandırma durumları da, her nedense sadece yeni iflas ve konkordato ilan edecekleri kapsamına alıyor…
Bundan öncekiler ise hiç ümitlenmesin, tıpkı  KDV ve ÖTV de olduğu gibi battı balık yan gider, geçmiş ola!
ABD iki bakanımız hakkında ki tedbiri kaldırdığını Cumhurbaşkanı bizzat açıkladı.
Aynı zamanda ekonomik ve siyasi alanda da görüşmelerin başladığını da ifade ettiler.
Demek oluyor ki dış düşmanın en büyüğünü dize getirdik
Almanya Fransa zaten ayağımıza kadar geldiler ve bin piÅŸmanlar…
Ekonomimizde ki saldırıları da geri püskürttük…
O halde artık savaş ganimetlerini paylaşma zamanı geldi.
Bundan da en önde ve varını yoğunu ortaya koyan tek kesim, ücretliler oldu değil mi?
Bu ekonomik savaşın piyadeleri onlardı!
Ellerinde ki bir kuru tayını dahi, iki lokma ederek savaştılar
O halde ilk madalya onlarındır ve ücretlerine hemen takılmalıdır ki ayakta kalabilsinler…
Sözün özü;
Savaşın en önde göğsünü siper edenler, başarının onurundan ve kolaylıklardan faydalananların en arka sırasında yer alırsa, bir daha asla zafer kazanamazsınız…