Durup, durup kararlar açıklıyoruz
Bir bakıyorsunuz araçların KDV ve ÖTV değerleri düşürülü vermiş
Öyle üç beş kuruşluk ya da Liralık indirimlerde değil elbette
On beÅŸ bin
Yirmi bin TL toplam fiyatta avantaj sağlıyor
Kime?
Elbette yeni alacaklar
Ya bir gün önce ya da bir hafta önce bu bedeli ödeyene geri iade var mı?
Beklesinler belki gelecek ayların son Çarşambası!
Böyle bir önlem alınacağı bilinse idi, kim gider araç alır diye bir soruyu sorduğunuzda elbette cevabı hayır olurdu değil mi?
İşte bundan sonra tüm alışlarda bu kuşku tüm tüketicide bir çekingenlik yaratacak ve acaba daha da düşer mi, beklentisi yaratacaktır!
Yani güven duygusu gene zedelenecektir…
Bakın birden bire simit fiyatlarının yüksek olduğu anlaşılmış olacak ki susam ve susam tohumu ithalatında vergi sıfıra indirildi…
Bakalım limanlara bir anda susam yüklü şilepler yanaşacak mı?
Diğer yandan doların düşüşü ekonomik başarı olarak sergileniyor ve deniyor ki alınan önlemlerimiz bir, bir istenilen sonuçları sağlıyor!
Oysa bu döviz düşüşünün nedeni açıklanmıyor
Yani dememiz o ki daha çok ihracat mı yaptık?
Ama cari açığımız azaldı ve karşılama oranı artı diye de gururlanıyoruz
Oysa bu oran ihracatın artmasından değil ithalatın azalmasından kaynaklı bir durum. Hayra alamet olsa da, ihracatın ve yerli üretimin arttığı anlamına gelmiyor elbette…
Kuşkusuz döviz talebi azaldı ve bu arza bağlı ise bu döviz arzı nerden sağlanıyor?
Bildiğimiz kadarı ile bir iki banka sendikasyon kredisi sağladı, belki yerli yastık altında ki dövizlerde yüksekten bozduruldu ve hala düşer umuduyla geri alımlar başlamadı, dip bekleniyor ya başka?
Altı sağlam yatırımlar, üretimler, sanayi de yeni atılımlar gözleniyor mu?
Elbette koca bir hayır!
Sözün özü;
Merkez bankası yıllık enflasyon hedefini tekrar düzenledi ve beklentilerinin yüzde 13 küsurdan, yüzde 23 küsura yükselti. Fark sadece yüzde 10 hem de yıldızlısından…