Son altı aylık dönemde küresel düzeyde yaşanan ve özellikle gelişmekte olan ekonomileri sarsan dalgalanmaları anlamak için, 2002 yılı sonrasındaki eğilimlerin kökenine inmek gerekiyor. Durum böyle olunca para politikalarının gevşekliği ile risk alma isteği arasındaki ilişkilerin ve özellikle uzun vadeli faize hassas menkul kıymetlerdeki talep dalgalanmalarının irdelenmesi önem kazanıyor. Bu konularda net bir kanaat sahibi olmadan gelecek hakkında sağlıklı öngörülerde bulunmak pek mümkün olamayacak gibi görünüyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Dünya Gazetesi)