Başbakan Erdoğan Japonya’ya gitti.
Buradaki görüşmelerinde Fukuşima’yı mı, Japonlar’ın arkalarına bakmadan kaçtıkları Marmaray’ı mı, yoksa nükleeri mi konuşurlar bilemiyorum. Her ne kadar ortak üretim gündemde de olsa, Japonya’ya gitmişken belki başka mevzular da gündeme gelir.
Malûmunuz Japonya gurur istifalarının yaşandığı, hatta harakiri geleneği olan bir ülke… Biz kimse harakiri yapsın demiyoruz ama, yolsuzlukların üzerini ‘dış güçler’ diyerek örtmeye de çalışmasın…
Başbakan Japonya’ya giderken, acaba bu ülke ile ilgili gerekli çalışmayı yaptı mı? Bizler bir yazı yazarken ya da program yaparken nasıl önceden ders çalışıyor, bilgilerimizi tazeliyorsak, sanırım Başbakan’ın da böyle bir yöntemi vardır.
Fakat danışmanlarının iş yoğunluğu nedeniyle gerekli çalışma aksadıysa ben de bir iki not ileterek Sayın Başbakan’a katkıda bulunmak isterim. Çok uzağa gitmeden Aralık 2013’ten başlayalım.
Hani konuştukları nükleer var ya, orada ihmalden ve yolsuzluk iddialarından bazı mühendisler hakkında soruşturma açılan felaket… Onun ardından oluşan tsunamide yaşanan kayıplar ve acılar ortada…
Bir de bunun üzerine nükleer kriz iyi yönetilemeyince son 6 yılda 7 Başbakan görevi bıraktı. Orada Başbakan’lar görevi bırakabiliyor demek ki… Aralık 2013’ün son günlerinde ise bir istifa daha yaşandı. Tokyo Valisi Naoki Inose da hakkında çıkan rüşvet iddiaları üzerine görevi bıraktı.
Tokyo’nun 2020 Olimpiyatları’nı kazanmasında önemli rol üstlenen ve ardından vali olan bir isim 500 bin dolar (cık) almış. Kına muhabbeti yapmış mıdır bilemiyorum ama parayı aldığını kabul edip, bıraktı… Biraz daha geriye gidelim. 2008 yılının Nisan ayında eski bir bürokratın askeri anlaşmalarda rüşvet aldığını itiraf etmesi, o dönemde hükümeti zor duruma soktu.
Düşünsenize ne ülkeler var? 125 bin dolar rüşvet iddiası hükümeti sarsabiliyor. Biraz daha geriye gidelim. 70’li yıllarda meşhur Lockheed yolsuzluğu var. Dönemin Başbakanı Tanaka Kakuei uçak alım ihalesini bu firmaya veriyor.
Aldığı parayı da ayakkabı kutusuna koymuyor. Doğduğu geri kalmış kente devasa yatırımlar yapıyor. Ama iş ortaya çıkınca hükümet istifa etmek zorunda kalıyor. Hadise bizim ülkeye kadar uzanıyor. Gazeteci Yazar Uğur Mumcu defalarca konuyu gündeme taşıyor ama elbette sonuç alınamıyor.
Mumcu, 24 Ağustos 1976 günü Cumhuriyet Gazetesi’ndeki ‘neden susuluyor’ başlıklı yazısında şöyle diyor: “Japonya’da, Lockheed yolsuzluğuna, eski Başbakan Tanaka’dan sonra, ulaştırma eski bakanının da adı karıştı. Önceki gün, ajanslar ulaştırma eski bakanının tutuklandığını bildirdiler. Japonya, Lockheed yolsuzluğu ile sarsılırken, bizimkilerden hiç ses yok. Hani, basın da ipin ucunu bıraksa, bu iş unutulup gidecek…”
Düşünsenize basın da peşini bıraksa diyor duayen Mumcu… Demek ki o zaman basının bu işlerin peşinden gitmesi ‘vatana ihanet veya dış güçlerin oyunu’ sayılmıyormuş.
Hadi biraz daha günümüze dönelim… Sene 2001… Japonya’da Ekonomi Bakanı Fukushiro Nukaga görevinden istifa etti. Neden? Sigorta şirketi KSD’nin Başkanı’ndan 85 bin TL rüşvet almakla suçlandı. Nukaga sekreterinin bu parayı aldığını doğrulayıp, fark edince geri gönderdiğini açıklamıştı. Doğru, yanlış gerisi onların sorunu ama netice Bakan istifa etti.
Hadi bir haber de Japon ‘faiz lobisi’nden verelim. Japonya’da üç bankanın mafyaya kredi kullandırdığı iddiası Ekim 2013 itibariyle soruşturma kapsamına alındı. Banka ülkenin ikinci büyük kredi sağlayıcısı konumunda. Rakam ne? Tespit edilen 230 işlemde 5 milyon TL…
Bankanın Genel Müdürü ve iki yardımcısı kameraların karşısına geçip, başları önde, geleneksel biçimde özür dilediler. Acaba onlara da mı dış güçler etki etti? Belki de ayakkabı kutuları yoktu ya da İmam Hatip yaptırmayı akıl edemediler. Kimbilir?
Biraz daha günümüze gelelim. Mayıs 2007… Hakkında mali yolsuzluk iddiaları bulunan Japonya Tarım Bakanı Matsuoka intihar etti. Doğru ya da yanlış bilmek mümkün değil. Ama adam gururuna yedirememiş. İhale yolsuzluğu ve usulsüz bağış almakla itham edilen Bakan, intihar notunda da şöyle yazmış: “Başınızı sıkıntıya soktuğum için üzgünüm.”
Elbette kimse intihar etmesin… Ama en azından bir iddia varsa, sorumluluk alınsın… İstifa bunun için var… Kim ne oyun oynuyor bilemem… Kimin ne hesabı var o da apayrı bir tartışma konusu… Ama yolsuzluk iddiaları kapatılmasın.
Bu yazıyı Japonya ziyaretine katkım olsun diye kaleme aldım. Belki Başbakan Japonya seyahati sırasında nükleer çılgınlıktan vakit bulur da, Başbakan Abe’ye bunları da sorar. Hazır Japonya’ya uğramışken…
yahu istifa ettiler/ettirildiler ya , daha ne? başbakanda gitsin değil mi olay o :)) o biraz zor..