Yılın üçüncü çeyreÄŸine iliÅŸkin büyüme hızımızı öğrenmeye birkaç hafta kaldı. 2011’in tümü için yapılan büyüme tahminleri oldukça yüksek düzeyde. Mesela Orta Vadeli Program 2011 büyümesini yüzde 7.5 olarak öngörüyor. Uzun dönemli ortalama büyüme hızımızın yüzde 4.8 olduÄŸu dikkate alınırsa oldukça yüksek bir rakam bu.
Cari iÅŸlemler hesabımızın çok yüksek miktarda açık vermesinden ÅŸikâyet ediyoruz. Cari açığın yüksek düzeylere çıkmasının farklı nedenleri var. Bunlardan bir tanesi de yüksek büyüme hızı. Hızla büyürken yurtdışından önemli miktarda ara malı ve yatırım malı ithal ediyoruz. Dolayısıyla cari iÅŸlemler açığımızı artırıcı etki yapıyor yüksek büyüme hızı. Grafik 1’de GSYH ile ithalat arasındaki iliÅŸki gösteriliyor. Her iki veri de mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış çeyrek yıllık veriler. 1998’in ilk üç ayı ile 2011’in üçüncü üç ayı arasındaki dönemde bu iki deÄŸiÅŸken nerdeyse birbirlerine yapışık hareket etmiÅŸler.
Küresel krizden sonraki dönemde ihracatımız ithalatımıza paralel bir artış göstermedi; sonuçta da cari açığımız arttı. Grafik 2’de 2008’in ilk ayından 2011’in Eylül ayına kadar olan dönemde (mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış) ihracat ve ithalatın seyri gösteriliyor. Rahat okunsun diye her ikisinin 2008’in Eylül ayında aldıkları deÄŸerler 100 olmak üzere diÄŸer deÄŸerleri de endeks haline getirdim. Eylül ayının özelliÄŸi ihracatın en yüksek deÄŸeri aldığı ay olması. Ä°thalat için küresel krizden önceki rekor deÄŸer AÄŸustos 2008’de gerçekleÅŸti. Ek olarak her bir ayın deÄŸeri kendisi ve kendisinden önceki iki ayın ortalamasını yansıtıyor. Grafikte bir de yatay 100 doÄŸrusu var; bu rekor deÄŸerleri ifade ediyor.
Hızlı büyümenin etkisiyle ithalat almış başını gitmiÅŸ; 2011’in ilk aylarında küresel krizden önceki en yüksek deÄŸerini aÅŸmış ve o dönemden bu yana da sürekli artıyor. Buna karşın ihracatımız henüz küresel krizden önceki rekoruna ulaÅŸamadı. Ä°hracatımızın yarıya yakın bir kısmının yöneldiÄŸi Avrupa’daki sorunlar derinleÅŸiyor. Bu durumda ihracat performansımız bundan sonra da parlak olmayacak.
Cari iÅŸlemler hesabını bozan yüksek büyümenin iÅŸsizlik oranını düşürmesi beklenir. Ne yazık ki 2002’den bu yana yaÅŸadıklarımız bu beklentiye ters düşüyor. Tablo 1’de 2001 krizinden sonraki çeÅŸitli ara dönemlerde iÅŸsizlik oranları ile büyüme hızlarının seyri yer alıyor. 2011’e iliÅŸkin veriler, iÅŸsizlik oranları için ilk sekiz ayın ortalamalarını, büyüme hızı için ise Orta Vadeli Program’da tahmin edileni gösteriyorlar.
2002-2007 döneminde yüksek sayılabilecek bir hızla büyümüş olmamıza karşın, işsizliği düşürmekte başarılı olamamışız. Onca büyümeye karşın 2002-2004 ve 2005-2008 dönemlerindeki toplam işsizlik oranı neredeyse aynı. Karşılaştırmayı 2005-2007 ile 2011 için yaparsak da durum değişmiyor. Üstelik bu defa tarım dışı işsizlik oranının da değişmeden kaldığını görüyoruz.
İşsizlik oranının düşmesi için büyüme hızının belli bir eşiği aşması gerektiğini biliyoruz. Bu eşik değeri çok büyük ölçüde verimlilik artışı ve işgücüne katılımdaki artış belirliyor. Her ikisi yükseldikçe bu eşik değer de yükseliyor. Ancak tablodan görülebileceği gibi, küresel kriz dışında kalan dönemlerdeki büyüme hızı çok yüksek. Eşik değerin bu kadar yüksek olmaması ve dolayısıyla bu yüksek büyümenin işsizlik oranını düşürmesi beklenirdi. Olmamış. Yüksek büyüme cari işlemler dengesini iyice bozmuş ama işsizlik oranını düşürmemiş.
Küresel finansal piyasalardaki sorunlar nedeniyle cari iÅŸlemler açığımızı eskisi gibi rahat finanse edemeyeceÄŸiz. Dolayısıyla eskisi kadar yüksek cari açık veremeyeceÄŸiz. Ä°ster istemez ithalatımızın artış hızı yavaÅŸlayacak. Farklı bir ifadeyle söylemek gerekirse 2012’de büyüme hızımız önemli ölçüde düşecek. Orta Vadeli Program bu hızı yüzde 4 olarak öngörüyor. Muhtemelen bu düzeyin belirgin biçimde altında bir büyüme hızımız olacak 2012’de. Bu durumda iÅŸsizlik oranında da bir miktar artış olacak. Büyüme hızımız ne kadar düşerse cari açığımız o kadar azalacak, iÅŸsizlik oranımız ise o kadar artacak. Sevimli deÄŸil. Ama bu ekonomik yapı deÄŸiÅŸmedikçe böyle sevimsiz durumlarla karşı karşıya kalma olasılığı hep var.
Tablo 1. Büyüme ve işsizlik
İşsizlik oranı İşsizlik oranı
Büyüme (%) Toplam (%) Tarım dışı (%)
2002-2004Â 7.0Â 10.5Â 14.2
2005-2007Â 6.4Â 10.4Â 12.9
2008-2010Â 0.9Â 12.3Â 15.3
2011Â 7.5Â 10.1Â 12.8