Teşbihte hata olmazmış… Bazen ekonomide öyle hinlikler yapılıyor ve bu da basın üzerinden siyaset malzemesi oluyor ki, insan küçük dilini yutuyor. Yerel seçim öncesi gövde gösterisi yapmaya çalışan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), basına bir haber servis etti.
Habere göre belediye o kadar başarılı ve İstanbul o kadar iyi yönetiliyor ki bütçesi 18 bakanlığı geride bırakıyor. İSKİ, İETT ve şirket ciroları da eklenince belediyenin bütçesi 25 milyar 730 milyon TL oluyor.
Bu, Türkiye’de alışkanlık haline geldi. Ekonominin büyüklüğünü borçları da katarak şişirenler, dış ticarette ithalatı yok sayıp, ihracatla övünenler, resmin genelini bir köşeye koyup, eksik veriyle başarı (!) hikâyesi yazmaya çalışıyorlar.
Deniliyor ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin toplam bütçesi 25,7 milyar TL. Yatırımlarda en büyük pay da ulaşım ve çevreye gitmiş. Ulaşımda metrobüsü ve metrobüs için verilip, çöpe giden 60 milyon avroluk nakit ödemeyi, çevreden de iş yaratmak için yolları ayıran sağlam demirleri söküp, lale desenlileri eklemeyi mi kast ediyorlar bilemiyorum.
Çünkü her yanıyla çılgın, çevreye zarar veren, ekolojik dengeyi bozan ve kesinlikle kazanç getirmeyen adına proje denilen akılsızlıklar merkezi yönetim tarafından İstanbul’da hayata geçiriliyor.
Bakarsak İBB’nin bütçesine… Dönelim 2009 yılına… Ne olmuştu? İBB 2023 yılına kadar karşılığı olmadan projelendirdiği ulaşım projelerini Ulaştırma Bakanlığı’na devretmek istedi.
Topbaş’ın ifadesiyle Silivri’den Tuzla’ya, Sarıyer’den Beykoz’a kadar projelendirilen toplam 500 kilometrelik hattın maliyeti 25 milyar dolardı. Böyle bir para var mı? Yok…
Zaten olmadığı için tüm borcuyla birlikte Ulaştırma Bakanlığı’na devretme eğilimi başgösterdi. Finansmanı olmayan ya da fayda/maliyet hesabı yapılmayan kaynaksız iş proje kabul edilebilir mi, onu da takdirlerinize bırakıyorum.
Biraz daha günümüze gelelim: CNNTürk kaynaklı 4 Nisan 2011 tarihli haberde ne diyor? Türkiye’nin dış borcu tavan yaptı. Son 5 yılda yüzde 70,9 artış gösterdi. Hazine garantisiyle alınan borçlarda İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Halk Bankası ve enerji KİT’leri kendi alanlarında en borçlu kuruluşlar oldu.
İBB sadece 2014 yılı bütçesi ile ilgili bütçede kullanım ve ödeme farklarından oluşan 1 milyar TL için iç ve dış borçlanma öngörüyor. Peki 25 milyar TL’yi aşan bütçedeki genel tablo ne? Bunu anlamak için belediyenin iktisadi teşekküllerine bakmak gerekiyor.
Ama ne gariptir ki, orası tam bir bilmece. İBB Meclis Üyesi Hasan Fazıl Afacan’ın ifadesi ne? ‘Yolsuzluğun ve kara deliğin büyüğü İstanbul’dur. Çünkü belediyeye ait 26 şirketi denetleyemiyoruz.” Bu kadar denetimsiz bir yerde gerçek boçluluk durumu ne? Kısmet…
Ne çıkarsa bahtınıza… İBB bütçesi rekoru kırmış. Adama sorarlar: Borcun kaç para ve Ulaştırma Bakanlığı’na devri söz konusu olan 25 milyar dolar bunun neresinde? Yazık… Siyaset git gide ucuzluyor ve ne yazık ki medya da buna alet oluyor.
Biraz da yapılan iyi işlerden bahsetseniz olmaz değil mi?
ama merak etmeyin bu millet o çöp yığınlarını ve susuz geçen zamanlarını unutmadı.