Başladığında saymak pek kimsenin aklına gelmemişti. Ama sayıları artınca “her seferinde yeni rekor” kıran “AB liderler zirvesinin” sonuncusu 8-9 Aralık’ta yapıldı! Zirveden yine işbirliği, EFSF’nin güçlendirilmesi gibi “klâsik kararlar” bir kez daha alındı!
Zirve sıradan geçecek diye düşünülürken, son zirveyi diğerlerinden ayıran çok önemli bir olay yaşandı. İngiltere, finans sektörüne getirilmek istene vergi ve ülkelerin uyması gereken kurallar “manzumesine” karşı olduğunu vurgulayarak kararlara muhalefet etti. Euroda ve Schengen vize ortaklığında olmayan İngiltere bu “direnişiyle” birlikte iyiden iyiye AB’nin “ayrık otu” olma yoluna seçti. Her ne kadar kendi ülkesi içinde de bu kararın ‘İngiltere’yi yanlızlığa mahkum edeceği’ fikrini savunanlar çıksa da Cameron Hükümeti herhangi bir konuda geri adım atmadı.
Geri adım atmak ne kelime, haftanın ilk gününde AB maliye bakanlarının IMF’ye sağlanacak 200 milyar euroluk imkân için yapmış oldukları görüşmelerde de İngiltere yine “aykırı” tavrını sürdürmüş. İngiltere oluşturulacak fona katkı sağlamayacağını açıklamış. 200 milyarı “toparlayamayan” AB’ye euroya dahil olmayan Çek Cumhuriyeti, İsveç, Danimarka ve Polonya destek olurken İngiltere’nin dışarıda kalması manidar. İngiltere’nin “kendi stratejisi” buna katkı vermeye izin vermiyor olsa da bu tutum AB içindeki görüş ayrılıklarını daha da arttıracağa benziyor! Fransa Maliye Bakanı dün, “İngiltere’nin IMF’ye gerekli katkıda bulunacağından şüphem yok” dese de bu açıklama çok da inandırıcı olmadı.
Peki; AB cephesindeki bu çatırdamaya rağmen, dün nasıl oldu da euro değer kazandı? Piyasalar 50 milyar euroluk “açığa” gelene kadar AB’deki bu sıkıntıyı fiyatlamaya başlamıştı bile. O yüzden 1.2950’lere kadar euro değer kaybetmedi mi? Ama asıl piyasaalrı ilgilendiren, yaşanan son büyük düşüşün bir düzeltmesinin yaşanmasıydı. Bu ve önümüzdeki haftanın daha çok toparlanma/pansuman ile geçeceği bekleniyordu. İngiltere’nin tutumu da az-çok önceden tahmin edildiğinden, piyasalar iyi haberlere yöneldiler. Neydi bu iyi haber derseniz, Amerika’dan gelen konut verileri piyasalardaki moralleri düzeltti. ABD Kasım ayı inşaat ruhsatları yüzde 1.7 düşmesi beklenirken yüzde 5.7 artmış. Ha keza konut başlangıçlarının yüzde 0.3 artması beklenirken artış yüzde 9.3 olmuş ki bu veriler piyasalara tam da ihtiyaç duyduğu “mazereti” hazırladı.
Euro, dolar karşısında 1.3130’a kadar yükselirken, geçtiğimiz hafta 1.560’lara kadar gerileyen altın da 1.615 doların üzerine çıktı. Asıl toparlanma yüzde 2.50’lerin üzerinde “toparlanan” borsalarda oldu. Hareketin çok uzun ömürlü olması zor!
Noel “Baba” rallisi bekleyenler, Noel “çocuk” ile yetinecekler.