Bu yıl yazlıkta internet sorun oldu. Wireless’teki hata bir türlü bulunamıyor. Keyfine göre gelip gidiyor. Gerekli anlarda kesinlikle çalışmıyor. Murphy kanunu! Bu arada bölgede 3G servisinin olmadığı da ortaya çıktı. Teknolojiye bağımlılığın sonu böyle…
Anladığım kadar ABD’de kamu borcu tavanı yükseltiliyor. Ayrıntılarını öğrenemedim. Bilek güreşini kimin kazandığını kestiremiyorum. Pek çok gözlemci gibi ben de bir şekilde anlaşma sağlanacağını düşünüyordum.
Mali piyasaların komutanların istifasına tepkisini dün gördük. İMKB az da olsa yükseldi. Döviz piyasası sakin seyretti. Son baktığımda “yarım dolar + yarım euro” döviz sepeti 2.04 TL civarında seyrediyordu. Piyasa memnun duruyor.
Bugün Enflasyon Raporuna bakacaktım. Düzeltme tartışmasına ışık tutuyor. Ancak yarın temmuz enflasyonunun açıklanacağını hatırladım. Sonraya bırakıyorum. Yerine dış ticaret verilerini gözden geçiriyorum.
Rekora devam
Bir anlamda dış ticaret verileri eskisi gibi ilginç değil. Üç aşağı beş yukarı ne çıkacağı önceden biliniyor. Sonbahardan bu yana ithalat ve dış ticaret açığı her ay yeni rekorlar kırıyor. En azından yılın ilk yarısı böyle geçti.
Haziranda ihracat yüzde 19 artışla 11.4 milyar dolara, ithalat ise yüzde 42 artışla 21.6 milyar dolara yükseldi. Dolayısı ile aylık dış ticaret açığı 10.2 milyar dolar ile yeni bir rekor kırdı. Artış yüzde 80 oluyor.
İlk yarı (ocak-haziran dönemi) verileri ile devam edelim. İhracat yüzde 20 artışla 66 milyar dolara, ithalat ise yüzde 43 artışla 120 milyar dolara çıktı. Altı aylık dış ticaret açığı yüzde 90 artışla 54 milyar dolara geldi. Tahmin ettiniz; bu da bir rekor.
Yıllık verilere geçelim. İhracat yüzde 15 artışla 126 milyar dolara, ithalat ise yüzde 37 artışla 222 milyar dolara tırmandı. Yıllık dış ticaret açığı yüzde 80 artışla 96 milyar dolara ulaştı. Söylemeye gerek var mı; bu da bir başka rekor.
Beş ay önce, mart başında, mevcut konjonktürün 2011’de dış ticaret açığını 110 milyar dolara taşıyacağını müjdelemiştim. İnandırıcı durmamıştı. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
Nedeni ithalat
Dış ticaret açığının nedenleri konusunda kamuoyunda ciddi kafa karışıklığı var. Konjonktürü analiz ettiğim yazı dizisinde buna değindim. Sorunun ihracat yetersizliğinden değil, ithalat fazlalığından kaynaklandığını anlattım. ABD’yi örnek verdim.
Sayılara dönelim. Türkiye’nin ihracat artış hızı yüzde 20’ye yakındır. Yani ihracat milli gelirden iki kat daha hızlı büyüyor. Ayrıca dünya ortalamasının da üzerindedir. İhracatçı kesimlerin ciddi bir başarısına işaret ediyor.
Demek ki sorun ihracatın artmaması ya da az artması değildir. İthalatın iki kat daha hızlı yani yüzde 40 gibi sürdürülemez bir düzeyde artmasıdır. Geri planda ise aşırı değerli TL’nin yattığını sanırım artık sağır sultan bile duydu.