İlk seçime üç gün kala dediklerimiz gerçekleşiyor!
17 Şubat 2014 günkü yazımızda;
‘’TL’nin değer kaybı, enflasyonun yükselmesi ile seçim öncesi hepimizin çok iyi bildiği, düşük kur, değerli TL, düşük faiz rotasından çıkılarak, Mart sonuna kadar yüksek faiz, yüksek kur ve yüksek faizle birlikte biraz ters gelişse de borsanın da yükseleceği rotalara seyir edileceğe benziyor.
Ancak seçim sonrasında ise borsa sandık rüzgarından etkilenip, gerçekleşmelerle rota değiştirse de, faiz, enflasyon ve kurda değerlenme aynı rotada, Ağustos sonuna hatta bir sonra ki yılın Temmuz ayına kadar da, büyük çapta ve değişik dönüşler yapmayacağını düşünmemiz gerekir!
Bu günden sonra koyacağınız doğru mevkiler, doğru limanlara hasarsız ulaşmanızı da sağlayacaktır…’’
DemiÅŸiz!
Oluşan rakamsal değerlere bakarsak ayniyle vaki bir durum sergileniyor. Dövizde dolar sanki bir aşağı yönelmiş gibi bir tavır sergiliyor gibi görünse de seçim sonrasında ki tavrı her halükarda değişmeyecek gibi.
Demem o ki seçim sonrası birden olmasa da gene borsa gerileyecek dövizde ve faizde yüksek seyir bunun paralelinde(!) enflasyonda daha da yükselmeler görüleceği gibi, altının ve dövizin TL olarak dış dünyanın tersine değer kazanacağı ve hep ekonomi için isnat edilen sözde siyasi istikrarında hiçte eskisi gibi olmayacağı ve bununda önceden gizlenmiş ama bize gösterilmeyen ekonomik bozulmaların gün yüzüne çıkacağıdır.
Unutmayalım liderlerin ses kısıklıkları geçer geçmez gene meydanlara dökülecekler ve bu seferde Çankaya ya kimin çıkması gerektiği için mücadele edecekler. Elbette bu dört aylık süreçte de neme nem tape, görüntü, sesler çıkacağı ve bunlarında ekonomiyi tepe taklak edip etmeyeceği de henüz belli değil.
Sonuç; karavele ve kargaşanın en çok olduğu dönemlerde ayılarla, boğalar ortalığı toz duman eder ve dışarıdan izleyen borsa kurtları da kısa giriş çıkışlarla bu durumdan hep faydalanır!