İktidarın kâr/zarar oyunu

Ülkede ekonomiyi yönettiğini iddia edenler ya hesap bilmiyor ya da sistematik bir yanıltma kampanyasının içine girmişler. Petrol fiyatlarının düşüşü malûmunuz ekonomi yönetiminin sarıldığı ip oldu.

 

Şimdi bu hesap aldatmacasını kalem kalem ortaya koyacağım. İş petrol fiyatlarıyla bitiyor mu; takdir size kalmış. Biraz rakama boğacağım ama sabırla okumanızı rica ederim. İki tarihli mukayese yapacağım; ama bunun için kurları aklınızda tutmanız gerekiyor.

 

Hesapların yapıldığı 20 Haziran 2014 tarihinde dolar / TL kuru: 2,14, 20 Haziran 2015 tarihli dolar TL kuru ise: 2,71. Yazıyı kaleme aldığım saat itibariyle 2 Eylül 2015 günü dolar / TL kuru: 2,95. Bunların TL maliyetlerine bakacağız.

 

Gelelim haberlere ve mukayese: Anadolu Ajansı kaynaklı bir haber geçildi. “20 Haziran 2014 fiyatlarıyla petrol ve petrol ürünlerine 28 milyar dolar ödeme yapacaktık. Fiyatlardaki gerilemeyle birlikte bu rakam 17 milyar dolara düştü. 11 milyar dolar kârımız var.”

 

İşte petrolün bize yuvarlanmış maliyetleri: 20 Haziran 2014: 59,9 milyar TL… 11 milyar dolar kâra geçmiş halimizle 20 Haziran 2015: 46 milyar TL ve 2 Eylül 2015: 50,1 milyar TL…

 

Bir kârımız da cari açıktan: Haziran 2014 tarihinde yıllık cari açık 52 milyar dolar; Haziran 2015 itibariyle 44,6 milyar dolar. Gözüken kâr takribi 7,5 milyar dolar. 2014’te bize maliyeti 111 milyar TL, 2015’te 120 milyar TL. Bugünkü kurla mukayeseli açığın TL bazında maliyeti 131 milyar TL’yi aşıyor.

 

Kısa vadeli borç stokuna ve TL bazlı maliyetine bakalım: 2014 Haziran ayında kısa vadeli borç 130 milyar dolar. Fazlası var eksiği yok. O günkü kurdan maliyeti 278 milyar TL. 2015 Haziran ayında kısa vadeli borç 127 milyar dolar. 3 milyar dolar azalmış ama ilgili kurdan maliyeti 344 milyar TL.

 

Bu süreç içinde ihracatımızın sürekli düştüğünü, ani iniş çıkışlardan fiyat verilemediğini, sürekli bir pazar kaybı yaşadığımızı, dünya pazarının da hızla daralmaya gittiğini de hatırlamak gerekiyor.

 

Şimdi koyun bunları alt alta basit bir hesapla bile kârda mıyız; zararda mıyız; yanıtı kendiniz verin. Eğer Türkiye Cumhuriyeti dolar basma yetkisine sahip değilse, ki değil, bizi yükümlülüklerimizin TL bazlı maliyeti ilgilendirir.

 

Dünyada likiditenin azaldığı ve borçlanmayı bile göze alsak para bulamadığımız, bulduğumuzun da maliyeti yüksek olduğu bir ortamda, rakamları vatandaşa doğru anlatacaksınız. Ekonomi yönetiminin yaptığı tam bir şark kurnazlığıdır.

 

Ayrıca petrol fiyatlarındaki düşüşle, Türkiye ekonomisinin bütün sorunlarının hafiflediği söylemi de, maliyetlendirmeden de anlaşılacağı üzere büyük bir palavradır. Bu hesabı alıp, kısa süre sonra seçim için kapınıza gelecek iktidar mensuplarına sorun: Petrol fiyatları düşünce gerçekten sorunlarımız ortadan kalktı mı?

 

[email protected]

 

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir