İki Sonuç ve Büyüme

Ä°lk dört aylık kredi sonuçları ve ilk üç aylık ciro ve sipariÅŸ endekslerinde ortaya çıkan sonuçlar, geçen yılın aynı dönem geliÅŸmelerinin yarısı bir geliÅŸme yaÅŸandığını gösteriyor. Ä°lk iki aydaki tedirginlik ve güvensizliÄŸin ise yavaÅŸ yavaÅŸ ortadan kalktığını ve Mart’tan itibaren bir canlanmanın ortaya çıktığını rakamlar ortaya koyuyor.  Bu da yıl sonunda büyümenin yüzde 5-6 seviyesinde sonuçlanacağı tahminin yapanları doÄŸrular nitelikte görülüyor.
Ä°ki haber var önümde. Birisi “ilk dört aylık dönemde kredi artışındaki yavaÅŸlamayı” ortaya koyuyor. DiÄŸeri Tüik’in Mart ayı ciro ve sipariÅŸ endekslerindeki rakamı. Ben, ciro ve sipariÅŸ endekslerinin üç aylık sonuçlarının karşılaÅŸtırılmasının daha uygun olacağına bakıp o sonuçları ele alacağım. Bu sonuçları geçen yılla karşılaÅŸtırdığımda rakamlar hemen hemen yarı yarıya bir gerçekleÅŸme olduÄŸunu ortaya koyuyor…
Geçen yılının ilk dört ayında yüzde 7.6 artış gösteren kredi artışı bu yıl aynı dönemde yüzde 4.6 artış göstermiÅŸ. Yani neredeyse yarısı oranında kredi kullanılmış. Ama tek tek bu yılın aylarına baktığımızda Ocak’ta binde 5 gerileme olduÄŸunu, Åžubat’ta binde 4 artış yaÅŸandığını, Mart’ta yüzde 3.3 gibi önemli bir yükseliÅŸin ardından Nisan’da yüzde 1.3’e gerilediÄŸini görüyoruz. Bu da ilk aylarda bir “güvensizlik ortamı” yaÅŸandığını gösteriyor. Bunun nedenine baktığımızda karşımıza yaÅŸanan küresel olumsuzluklar ve Uluslar arası kuruluÅŸların yıla girerken Türkiye 2012 deÄŸerlendirmelerinde ve büyüme beklentilerindeki olumsuzluklar çıkıyor.
Ciro ve sipariş endekslerine ele aldığımızda Mart ayında geçen yılın aynı dönemine göre ciro endeksi yüzde 13.6, sipariş endeksinde yüzde 16 artış olduğunu görüyoruz. Üç aylık ilk çeyrek sonuçlarında da ciro endeksinin yüzde 15.8, sipariş endeksinin yüzde 17.7 artığına tanık oluyoruz. Ama geçen yılın ilk çeyreğinde ciro endeksi yüzde 29.5, sipariş endeksi yüzde 30.3 artış göstermişti. Bu sonuçlar ciro ve sipariş endekslerinin de bir yıl öncesine göre yarı yarıya azaldığını ortaya koyuyor.
Bu iki haberden sonuç, yıla tedirginlik ve güvensizlik içinde girilmesinin ardından Mart ayında bir canlanma olduÄŸunu, ancak Nisan ayında özellikle Yunanistan’da ve Suriye’de yaÅŸanan olumsuzluklarla yeniden frene basıldığını gösteriyor.
Buna raÄŸmen Türkiye’nin yılsonu büyümesini uluslar arası yeni bir önemli olumsuzluk ya da yurt içi siyasal sorun yaÅŸanmaması durumunda yüzde 5-6 olarak beklemek yanlış olmayacaktır.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir