İcraat Çantası Dolu Bakanla Sohbet

ArkadaÅŸlarımızın “Ankara Sohbeti”nin bu haftaki konuÄŸu UlaÅŸtırma, Denizcilik ve HaberleÅŸme Bakanı Binali Yıldırım. Sohbette Bakan Yıldırım, Çinlilerle 4 bin kilometrelik yolu Türk-Çin ortak yapımı olarak projelendirmekten, Ankara metrosunda yüzde 51’li yerli katkıya, 3. Köprü’nün yeni ihalesinden, havacılık ve denizcilikteki yeni projelere, yeni PTT yasasının getirebileceÄŸi sonuçlara dolu icraat çantasında bulunan konularla ilgili yaklaşımlarını ortaya koyuyor.

Ankara sohbetinin bugünkü konuÄŸu UlaÅŸtırma Denizcilik ve HaberleÅŸme Bakanı Binali Yıldırım. Ankara Temsilcimiz Ferit Parlak ve arkadaşımız Meltem Gündüz’le yaptığı sohbette laf lafı açınca, Bakan Yıldırım’ın icraat dolu çantasıyla ilgili beklentileri ve yaÅŸanan zorlukları dile gelmiÅŸ.

Bakan Yıldırım sorular üzerine icraat çantasında yer alan Ankara Metorosu, PTT’nin yeni yasayla deÄŸiÅŸecek yeni yapısı, 3. Köprü’nün 5 Nisan ihalesi, Çin-Türk ortak yapımı 4 bin kilometrelik 30 milyar dolarlık demiryolu projesi, Hızlı demiryolunda yeni merhaleler, Havacılıkta hızlı büyümenin yarattığı zorlukları aÅŸma için atılacak yeni adımlar ve Deniz ulaşımına verilecek yeni ivme gibi konularda beklentilerini ve görüşlerini açıklıkla ortaya koyuyor.

Bakan Yıldırım, bütün projelerde yerli katkının önemini sık sık çizerken, bizim eksiklik taşıdığımız alanlarda yabancı-yerli özel sektör iÅŸbirliÄŸinin altını çiziyor. Yerli katkının olmasının, yabancıların yerli ortaklarıyla Türkiye’de birlikte çalışmalarının projelerde yerli katkıyı artıracağını, bunun katma deÄŸerin ülkemizde kalarak cari açığın azaltılmasına yol açacağını söylüyor. Projelerde katı kurallar yerine esnek ve süreç içersinde deÄŸiÅŸiklik gösteren çalışmalar yapılabileceÄŸini belirtiyor. Kamunun proje yaklaşımı olan, “kamu daha çok kazansın” mantığının projelerin gerçekleÅŸmesine engel yarattığını, özel sektörle kamunun empati ile davranmasının “Özel sektör olsam ne amaçlarım?”, “Kamu tarafında olsam ne isterim?” sorularını sorarak bu empatiyle iÅŸbirliÄŸi yapıp  sinerji yaratmalarının  mümkün olacağını belirtiyor.

Binali Yıldırım’ın açıklamaları benim iki olayı hatırlamama yol açtı. Bunlardan biri Konya TSO Meclis BaÅŸkanı Ahmet ÅžekeroÄŸlu’nun Konya ve çeÅŸitli belediyelere Amerikalı Megarail firmasıyla Türk-Amerikan ortak yapım önerisi olan Monoray sistemi projesinden 1.5 yıl önce vazgeçmek ve ortaklığı terk etmek zorunda kalması. ÅžekeroÄŸlu, “Raylı sistemde daha ucuz maliyet getirdiÄŸini öne sürdüğü” projesini ne belediyeler ne de UlaÅŸtırma bakanlığına anlatamadığını ve bu nedenle vazgeçip ortağını terk ettiÄŸini anlatmıştı.

Bir diÄŸer hatırladığım konu OSTÄ°M BaÅŸkanı Orhan Aydın’ın, “Bölgelerini 20 bin tezgahlı sanal fabrika” düşüncesiyle ele alacakları ve Ankara Belediyesi ile imzaladıkları anlaÅŸmada Ankara Metrosunda yüzde 51’lik yerli katkı payı saÄŸlayacaklarını açıklamasıydı. Bakan Yıldırım’ın da arkadaÅŸlarımıza Ankara metrosunda yüzde 51 yerli katkı payı ÅŸartı koyduklarını açıklıyor. ArkadaÅŸlarımızın “Ama daha önce bunu yapma ÅŸartınız da var?” sorusuna ise “Aracı ilk defa yapıp yüzlerce binlerce insanı taşıyamazsınız” diye yanıtlıyor. Bu da üretimde yabancı ortakla iÅŸbirliÄŸi aranacağı düşüncesini doÄŸuruyor.

Sayın Bakan metro projelerinde “Yerli katkı”nın önemi üzerinde dururken, sanırım bundan önce akim kalan ÅžekeroÄŸlu’nun Amerikalı ortakla giriÅŸiminin ve varsa benzeri gerçekleÅŸmemiÅŸ çalışmaların gerçekleÅŸmeme nedenlerinin raporlanmasını istemesi baÅŸlangıç için doÄŸru yol haritası hazırlanması için önemli olacaktır düşüncesindeyim. Aynı ÅŸekilde 3. Köprü ihalesinde yer almak isteyip sonradan vazgeçen özel sektör firmalarıyla, yeni ihale hazırlığı sırasında kendilerinin ve yabancı ortaklarının beklentilerinin ne olduÄŸu konusunda görüş alışveriÅŸinde bulunulması doÄŸru olacaktır. Ayrıca, Bakan “3. Köprü ihalesi biraz iÅŸ kazası oldu, onun dışında bir ÅŸey aramaya gerek yok” derken kendisi de önceki ihalede bazı hataların yer aldığı konusunda görüş bildiriyor. Åžimdi, ihale daraltılarak “95 kilometre yol ve köprü” olarak 3 milyar dolarlık YÄ°D projesine dönüştürülürken, yine de çok yönlü bir deÄŸerlendirmeye gerek var. Ve kendisinin söylediÄŸi gibi bürokratlarının ihaleyi hazırlarken “Ben özel sektör olsam ne isterim?” empatisi ile hareket edip etmediklerine dikkat etmesi gerekir…

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir