Türkiye, ‘sağ kol’un peşine düşüyor. Yani patrona en yakın isimlerin… Ülkenin ilk adli muhasebe dedektifleri olarak lanse edilen denetim firması Fraud Research Corporation, şirketlerdeki yolsuzlukların ve çalışan hilelerinin ortaya çıkarılmasını sağlayacak.
Ekonomisinin yüzde 50’sinden fazlası kayıt dışı olan Türkiye’de oldukça büyük bir iş potansiyeline sahip olacakları açık… Bu ekibin ülkenin hile haritasını çıkarmayı da amaç edindiğinin altı çiziliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin iç kontrolü, SGK, ilaç yolsuzlukları, şike gibi konularda faaliyet göstereceği vurgulanıyor.
O zaman bir büyük iş de biz verelim. Yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak 73 milyon… Mesela ülkenin kaç yıldır bütçesinin makyajlandığını ortaya çıkarsın. İktidarın bütçe kanalıyla kullanmaya hak kazandığı birikimlerin nerelerde, ne amaçla ve hangi verimlilik esasına göre harcandığına baksın.
TÜİK vasıtasıyla ortaya konulan verilerin ne oranda gerçeği yansıttığını denetlesin. 200 milyon TL yardım götürmek için, 350 milyon TL’lik harcamanın nerelere yapıldığına baksın. Deniz Feneri konusunda savcılar görevden alındığına göre, buradaki ilişkiler yumağını ve Almanya’dan yükselen suistimal iddialarını incelesin.
Bazı siyasetçilerimizin İstanbul’un mütevazi bir semtinde bir kamu görevlisiyken, nasıl yükselerek dünyanın sayılı zenginleri arasına girdiğinin takibini yapsın. Metrobüs başta olmak üzere ihalelerin hangi usullere göre verildiğine baksın.
Bütçe hedeflerini tutturduğunu iddia eden Türkiye’nin 100 milyar TL’lik mali af ile bu tutturmayı nasıl elde ettiğinin başarı hikâyesini anlatsın bizlere… Libya’ya giden 300 milyon doların kaynağını bulsun.
Her sene spor kulüplerinin affedilen vergilerinin karşılığının nereden sağlandığını açıklasın. Firmaya özel KDV uygulamalarını, mısır, yumurta ithalatı öncesinde yapılan düzenlemeleri anlatsın.
Mesela Amerikan Şirketler Derneği’nin her yıl yayınladığı beklenti anketinde, sorunlar kısmının ilk maddesi olarak resmen kamuoyuna açıklanan rüşvet ve haksız kazanç iddialarını araştırsın.
Keçiören Tapu Dairesi’nde ortaya çıkan rüşvet rezaletini ve dönemin Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak’ın tapu dairelerinde alınan paranın ‘rüşvet değil bahşiş’ olarak nitelendirmesinin mantıklı bir açıklamasını yapsın.
NATO ihalelerinde neler yaşandığını, bunun futbola yönelik operasyonların kırılma noktası olup olmadığı şeklindeki iddialarda gerçeklik payı olup olmadığını ortaya çıkarsın. Kanun gereği amacı dışında kullanılmasının mümkün olmadığı fonlardan, mesela işsizlik fonu ve deprem için toplanan kaynakların nasıl amacı dışında kullanıldığını raporlasın.
Eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in yaşananları hazmedemediğini açıklayarak, milletvekili adayı olmaktan vazgeçmesinin nedenlerini araştırsın. Yolsuzluk iddiasıyla savcılığa sunulan siyasilere ait dosyalara nasıl görevsizlik kararı verildiğine vurgu yapıp, dokunulmazlığı tartışmaya açacak raporlara imza atsın.
Velhasıl kelam, bu dedektifler şirketlerden önce Türkiye’nin siyasetine ait kirlenmişliği ortaya çıkarsın. Bedeli mi? Onun ödemesini de bir zahmet Maliye Bakanı Şimşek, bizden topladığı dünyanın en ahlâksız vergisi olan dolaylı vergilerden yapsın. Yapsın ki biz de en büyük hile-kâr holdingimizi tanıyalım.