Ekonomi Gazetecileri Derneği olarak TOBB ile birlikte dokuzuncu Ekonomi Zirvesi’ni hafta sonunda gerçekleştirdik. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun anlattıkları içinde ülkenin bugünkü kritik iki konusunun işsizlik ve tahsilât olduğunu görmek zor değildi.
Özellikle 2012 yılında karşılıksız çek sayısında yüzde 52 düzeyindeki artış, resmi rakamlarla konuşmaya özen gösteren TOBB Başkanı’nın konuşmasında da yerini bulmuştu. Şu an öncelikli problem olarak bunu gösteriyordu.
Yine önemli detaylardan biri de alarm vermeye devam eden orta yaş grubundaki işsizlik. Rakamlara göre 15-24 yaş arasında yüzde 31, 25-34 yaş arasındaki yüzde 34, 35 yaş üstünde de yüzde 35 düzeyinde işsizlik varlığını korumaya devam ediyor.
Bu yaş dilimi son derece önemli. Çünkü hem genellikle sorumluluk sahibi kitleden oluşuyor; hem de buradaki işsizlik geleceğe yönelik prim birikimi meselesinde açmazların sinyalini veriyor. Zira zorunlu ihtiyacı da dikkate alırsanız, bu fotoğrafın kayıtdışı istihdamı ya da taşeronluk sistemini beslemesi kaçınılmaz.
İşte bu nedenle konu o kadar çığrından çıktı ki, haftasonunda yine önemli bir buluşma ‘taşeronlaşma’ya hayır’ temasıyla Lüleburgaz’da gerçekleşti. Binlerce kişi kuralsız ve güvencesiz çalışmaya ‘hayır’ dedi.
Peki gelecek kuşaklar adına durum ne? TOBB Başkanı yıllardır her sene üniversiteden mezun olanlara dikkat çekiyor. Bu seferki buluşmada da girişimciliğin özendirilmesi gereğinin altını çizdi. İşsizlikle ne ilgisi olduğu ilk bakışta anlaşılmıyor, ama yapılan hesaplar konuyu mantıklı bir çerçeveye oturtuyor.
Türkiye’nin her sene mezun olan üniversitelisine iş bulabilmek için, senede ortalama 10 kişiyi istihdam eden 75 bin girişimciye ihtiyacı var. Bu son derece kritik bir veri ve üzerinde hassasiyetle durulması gerekiyor.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nin bu konudaki çalışmaları var. Detaylarına bir başka yazıda gireceğim, ama sadece bu sahiplenme bile girişim endeksinde Ankara’yı birinci sıraya taşıdıysa, bilime ne kadar önem verilmesi gerektiği bir kez daha ortaya çıkıyor.
Peki sadace girişimciye destek olmak yeterli mi? Bu işin bir de finans ayağı var. Hisarcıklıoğlu konuşmasında bunun da üzerinde durdu. Bir ülkede toplanan mevduatta faiz 1 birim arttığında, bunun krediye yansıması 5 birim oluyorsa, orada işin içinden çıkamazsınız.
Nitekim toplam ihracatın yüzde 90’ı TOBB üyeleri tarafından yapılırken, bazılarının aklında tilki dolaştırıp TOBB yerine kısıtlı bir grubu öne çıkaran dernekleri desteklemesi de nasıl bir aymazlık içinde olduğumuzu gözler önüne seriyor.
Dönelim son soruya, girişimciyi yarattınız; KOBİ’ye de sahip çıktınız; ihracat yapmasını da sağladınız; yetiyor mu? İşte burada da yapılan ihracatın katma değeri devreye giriyor.
İhracatın kilogram değerine baktığınızda Türkiye’nin 2012 itibariyle elde ettiği gelir dolar bazında 1,58. Peki diğer ülkelerde durum ne? Almanya 4,1 dolar, İtalya 3 dolar, Japonya 3,8 dolar, Güney Kore 2.7 dolar.
Tüm bunları alt alta koyduğunuzda ortaya çıkan fotoğraf ne? Daha alınacak çok yol, yapılması gereken çok iş var. Uyanın artık yattığınız güzellik uykusundan.