IMF geçen yılın sonbaharında yaptığı tahminleri revize etti. Son yıllarda iÅŸler iyice kızıştığı için IMF bu tür ara revizyonu hep yapar hale geldi. Mart ve Eylül’deki alışılmış dünya ekonomisi raporlarına ilaveten yıl başında bir de ara rapor açıklıyor. Bence haksız da deÄŸil. Özellikle küresel kriz sonrasında henüz durulup, oturmamış olan dünya ekonomisinde önümüzü görüp, ne olup biteceÄŸini tek atışta vermek pek mümkün olmuyor.
Kimden gelirse gelsin, 2012 yılı tahminlerinin ortak bir özelliği var. 2012 yılı için hemen herkes dünyanın ve ulusal ekonomilerin yavaşlayacağını öngörüyor. Bu tahmin karamsar bir beklentiyi ifade ediyor kuşkusuz. Bu anlamda önümüzdeki on iki ay için herkesin karamsar olduğunu söylemek mümkün.
Beklenti ve öngörüler genel çerçevede bu kadar tek tür olunca “yavaÅŸlama” olacak diye ahkam  kesmenin bir manası olmuyor. Detay daha önemli hale geliyor. 2012 yılı senaryolarında iki detay ön plana çıkıyor. Bunlardan birisi yavaÅŸlamanın dozu. Öteki de uluslararası planda yavaÅŸlamanın nasıl bir desende dağılacağı meselesi.
*Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â *Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â *
Dozu kestirme konusunda tavır ve söylemler değişik. Bazılarının aklında neredeyse yeniden resesyon sınırına dayanacak, yani dozu yüksek bir yavaşlama var. Kimileri de dozu daha yumuşak tutuyor, görece sınırlı bir yavaşlama öngörüyor.
Durum açık. 2012 yılı için bir şey söylemek niyetinde olanlar yavaşlama olacak dedikten sonra bunun dozunun ne olacağı konusunda da düşüncesini söylemek durumunda. Benim dozu görece düşük bir yavaşlama öngördüğüm biliniyor.
Yavaşlamanın ülkeler ve bölgeler arasında nasıl bir dağılım deseni sergileyeceği konusunda da çok önemli bir görüş ayrılığı yok. Öngörüler arasında ana hatlarıyla genel bir mutabakat olduğu söylenebilir.
Genel olarak gelişmiş ülkelerde yavaşlamanın daha yüksek dozlu olacağı düşünülüyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki yavaşlamanın çok daha sınırlı kalması bekleniyor. Bu iki grubun da kendi içinde ayrışmalar var. Örneğin, genelden daha düşük dozda yavaşlayan gelişmiş ülkeler var. ABD böyle bir örnek. Düşük dozda yavaşlayacağı öngörülen gelişmekte olan ülkeler arasında bu dozun dahi altında yavaşlayacağı düşünülenler var. Asya grubu da bunun örneği.
*Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â *Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â *
Muradımı dillendirmek için bu kadarı yeter. Aslında benim muradım Türkiye’nin konumunu irdelemek.
Türkiye ekonomisinin 2012 yılında yavaÅŸlayacağı konusunda fikir ayrılığı yok. Ekonomi yavaÅŸlayacak. Doz meselesi daha karışık. YavaÅŸlama yüksek dozlu olacak diyen de var düşük dozlu olacak diyen de. Bu yazıda benim merakım bu deÄŸil. YavaÅŸlama dozunun düşük olacağını öngörüyorsak Türkiye’yi geliÅŸmekte olan ülkeler grubu içine yerleÅŸtirmemiz gerekir. Bu çerçevede Türkiye’nin önümüzdeki dönemde dünya ekonomisinde önemli, belki de öncü, bir rol oynayacak ülkeler arasında olacağını öne sürmek daha ikna edici olur.
Yok eÄŸer Türkiye ekonomisinde 2012 yılında çok sert bir yavaÅŸlama olacağı kanısındaysak Türkiye’yi yavaÅŸlama dozu yüksek olan ülkeler arasında düşünmemiz daha doÄŸru olur. Genel olarak bu grubun geliÅŸmiÅŸ ülkelerden oluÅŸtuÄŸunu biliyoruz. Dolayısıyla, 2012 yılında Türkiye ekonomisi çok sert bir yavaÅŸlama yaÅŸayacak diyorsak ülkeyi geliÅŸmiÅŸ ülkeler grubuna yakın bir yerde konumlandırmamız gerekir. Bana kalırsa bu durumda yapılacak en doÄŸru iÅŸ Türkiye’yi üye olmaya çabaladığı Avrupa BirliÄŸi arasına yerleÅŸtirmek olur. Bu durumda Türkiye’nin önümüzdeki dönemde dünya ekonomisinde önemli hatta öncü rol oynayacak ülkeler arsında yer alacağını söylemek mümkün mü?
Åžimdi bazı sorular sorup, yanıtlarını arayalım. Türkiye’nin son iki yıldaki büyüme performansının AB ile uzaktan-yakından bir ilgisi, görüntü olarak dahi bir benzerliÄŸi var mı? Bana kalırsa yok. GeçmiÅŸ yıllarda büyüme tempoları benzeÅŸmediÄŸine göre, 2012 yılında Türkiye ekonomisinin büyüme temposunun AB ülkelerine yakınsama olasılığı var mı? Bence yok. EÄŸer böyle bir yavaÅŸlama ve yakınsama olacaksa bunun için ikna edici bir neden öne sürmek mümkün mü? Bence deÄŸil.
Soruları sordum, kendi yanıtlarımı verdim. Sizin de kuÅŸkusuz kendi yanıtlarınız vardır. Åžimdi eÄŸri oturup, doÄŸru konuÅŸalım. Herkes kendi yanıtları çerçevesinde ÅŸu soruyu da cevaplasın. Bu koÅŸullarda 2012 yılında Türkiye’nin geliÅŸmekte olan ülkeler grubuna yakın bir yere ya da AB içinde bir konuma yerleÅŸtirilmesi hoÅŸunuza gider mi? Benim gitmez. Haydi siz de karar verin; Türkiye hangi grupta?