Güven Sak’ın bugünkü yazısı
Mühendislerin yaratıcı enerjisinin zincirlerinden boşaldığı bir çağdayız. Ne düşünürlerse, o olabiliyor. Bundan önce hiç böyle olmamıştı. Teknolojik değişim, bu gerçeğin yalnızca bir yansıması aslına bakarsanız. Dünyada alıştığımız ne varsa süratle değiştiriyor. Ama doğrusu ya, en yavaş siyaset ve siyaset kurumu değişiyor. Reform siyaseti kolay iş değil. Hele kafalar bu kadar karışıkken. Kuşku yok ki bugün yaşadığımız sorunların kaynağı tam da burada. Gelin bugün biraz tanımı gereği yerel olan siyaset kurumunun, küresel değişimin hızını yavaşlatmasından ve Amerikan vergi kanununun olası etkilerinden bahsedelim. Dünyada alışılmadık işler olunca, siyaset de bildiğimiz gibi olmaktan çıkıyor
Nedir sorunumuz? Dünya, 21.yüzyılın insansız fabrikalarına doğru gidiyor. Bizi karbon bazlı olmayan yeni bir büyüme süreci bekliyor. Siyaset ise 21.yüzyılın ilk çeyreğinin bitmesine 7 yıl kala, hala 20.yüzyılın kol gücüne dayalı fabrikalarını savunuyor. Karbon bazlı büyüme hiç bitmeyecekmiş gibi bakıyor ve dijital çağın dışında kalmış gibi duruyor. En azından bugün Amerika’da olan tam da bu. Ama Vaşington ne kadar karmakarışıksa, doğrusu ya, Ankara da ancak o kadar kaotik. Neden?